..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > ali osman yeten




19 Aralýk 2010
Heidegger ve Zaman: Dasein Analitiði Çerçevesinde Zaman Analizi  
1.Bölüm: Giriþ

ali osman yeten


“Yýldýzlara yürüdüm, hepsi bu…” mezar taþýndaki bu söz Heidegger hakkýnda çok þey anlatýr. O hayatý boyunca hakikati arayan bir düþünür olmuþtur. Heidegger varoluþu felsefenin konusu haline getirerek felsefenin hayatýn dýþýnda olmadýðýný; bizzat dünya-içinde olduðunu anlatmaya çalýþýr. Hayatýn içinde olan bizlerin hakikatin dýþýnda kalamayacaðýmýzý vurgulayan Heidegger; önceki filozoflarca kabul gören insan ve varlýk arasýndaki özne-nesne iliþkisini ‘varoluþ’ düþüncesi ile ortadan kaldýrýr. Varlýðýn anlamý? Sorusuna o; soruyu soran kiþiyi de dahil ederek cevap arayýþýna giriþir. O okuyucusuna hazýr cevaplar sunmak yerine sorular sorar ve bu sorularýn nasýl cevaplanacaðýnýn yöntemini belirlemeye çalýþýr. Soru ile baþladýðý eserlerini yine soru ile bitirir.


:CGIE:
Giriþ

Martin Heidegger, 1927 yýlýnda yayýmladýðý Varlýk ve Zaman (Sein und Zeit) adlý baþyapýtýyla; felsefe ve bilim çevrelerinde büyük yankýlar uyandýrmýþtýr. Heidegger’in etkisi dünyada ve ülkemizde halen devam etmektedir. O, felsefenin sonunu bilim ve teknik dünyasýnýn zaferi olarak görüyordu.

Heidegger’e göre “felsefenin sonu, Batý-Avrupa düþüncesine dayalý dünya uygarlýðýnýn baþlangýcýdýr.”(1) Heidegger günümüzde sonu gelmiþ olarak görülen (pozitivizmin de etkisiyle) felsefenin baþlangýcýndan bu yana olan serüveninde; doðru yolu izleyip izlemediði sorusunu sorar ve bu soruyu felsefe tarihinin baþlangýcý olarak kabul gören Antik-Yunan felsefesine kadar götürerek; günümüzde felsefenin esas anlamýnýn çok gerisinde kaldýðýný ve bitti gözüyle bakýlan þeyin aslýnda hiç baþlamadýðýný (hep eksik ya da yanlýþ kaldýðýný) göstermek suretiyle; felsefenin yani en genel anlamýyla varlýðýn esas (sahih) anlamýný ortaya çýkarmaya, açýklýða kavuþturmaya çalýþýr. Heidegger varlýðýn anlamýný: hocasý Husserl’den devraldýðý fenomenolojik yöntemi geliþtirerek oluþturduðu, ‘Dasein Analitiði’ ile ‘zamansallýðý’ iliþkilendirerek ortaya koymaya çalýþýr.

Bu incelemenin amacý: Heidegger’in varlýðýn anlamýný ortaya çýkarmak amacýyla izlediði yolu (Dasein analitiðini), günümüz yorumuyla ele alarak zamansallýðýn ne olduðunu ve nasýl ortaya çýktýðýný eleþtirel bir bakýþ açýsýyla göz ününe sermek ve yorumlamaktýr. Ýncelememiz yalnýzca ontik ya da ontolojik bir anlam deðil, ayný zamanda ‘yaþayan insanýn devinen dünya ile iliþkisine dair’ bir anlam arayýþýndadýr.

Heidegger’e göre varlýk bilinenin aksine kavramlarýn en karanlýk olanýdýr. Varlýðý var olan biçiminde kavramak mümkün deðildir. Çünkü varlýða, var olana dair bazý belirlenimler atfederek ulaþmak mümkün deðildir. Fakat yine de varlýðýn (var olan biçiminde) tanýmlanamaz oluþu, varlýðýn anlamýna iliþkin sorudan bizi muaf kýlmadýðý gibi, tersine, bizi bu soruyu sormaya çaðýrmaktadýr. Bu durumda varlýk sorusunu yeniden sormamýz gerekir. Bunun için öncelikle sorunun formülasyonunu belirlemek gerekecektir.

“Her soru sorma, bir þeye iliþkin soru sorma demek olduðundan bir sorulana sahiptir. Öte yandan bir þeye iliþkin her soru sorma, o þeye soru sorma anlamýna gelir. Dolayýsýyla soru sormaya, sorulanýn yaný sýra sorgulanan da aittir.”(2) Heidegger’e göre; varlýða dair soru sorarken aradýðýmýz þey baþlangýçta anlaþýlmaz olsa da, yine de o þey bütünüyle meçhul deðildir.

Varlýk sorusunun anlaþýlmasý için öncelikle hikaye anlatmamaya yani baþka bir deyiþle varolan olarak varolanýn kökenini (nedenini) baþka bir var olana dayandýrmadan belirlemeye çalýþmak gerekir.

Heidegger’e göre hakkýnda konuþtuðumuz, fikir sahibi olduðumuz ya da þu veya bu þekilde iliþki kurduðumuz her þey bir varolandýr ve bu durumda bizler de neliðimiz ve nasýllýðýmýzla birer varolanýzdýr. “Varlýk ise öylelik ve neden-nasýllýkta, gerçeklikte, mevcut oluþta, kalýcýlýkta, geçerlilikte, Dasein’da, vardýr’da yatmaktadýr.”(3) Bu durumda biz varlýðýn anlamýný nerede, hangi var olanda aramalýyýz ya da varlýðýn açýmlanýþýný hangi var olandan baþlatmalýyýz? Buradaki var olan herhangi bir var olan olmayýp, soruyu soran olarak bizleriz yani buradaki var olan kiþinin kendisidir. Bu durumda varlýk sorusunu çalýþmak; “Ancak bir varolanýn kendi varlýðý içinde þeffaf kýlýnmasý”(4) ile mümkün olabilir. Bu durumda varlýðýn anlamýna dair soruyu þeffaf olarak formüle edebilmek için, bizden önce bir varolanýn (Dasein’ýn) kendi varlýðý bakýmýndan uygun bir biçimde açýða kavuþturulmasý gerekmektedir.

Varlýk sorusunun öz anlamlarýndan birisi “Sorulanýn, sorulan soruya özsel olarak tesir ediyor olmasýdýr.”(5) Bunun anlamý; Dasein karakterindeki bir varolan ile varlýk sorusu arasýnda belirli bir iliþki vardýr. O halde; varlýða dair soruda aranýlan þey varlýk anlayýþý, sorulan þey varlýk, sorgulanan þey ise Dasein’dýr.

Dasein, varlýðýn tasavvur edici soyutlanýþý bakýmýndan var olanýn bir durumu demek deðildir. O, varlýk anlayýþýnýn yuvasýdýr.

Bugüne kadar varlýk sorusu iki saike (sebebe) dayandýrýlagelmiþtir. Bu sorunun ya kökenine (menþei) atýfta bulunulmuþtur ya da bu sorunun belirli bir yanýtýnýn bulunmadýðýna deðinilmiþtir. Varlýk hep bir var olanýn varlýðý olarak görülegelmiþtir.

Dasein diðer var olanlar arasýnda bulunan herhangi bir varolan deðildir. Onu diðer varolanlardan farklý yapan özelliði; bir varolan olarak kendi varlýðýna sahipken, ayný zamanda kendi varlýðýný mesele etmesidir. Dasein kendi varlýðý içinde, varlýðý þu ya da bu biçimde anlayabilmektedir yani varlýk Dasein’e kendi varlýðý sayesinde ve kendi varlýðý içinde açýmlanýr. “Bizatihi varlýk anlayýþýna sahip olmak, Dasein’ýn bir varlýk belirlenimidir.”(6)

Dasein’ýn özünde dünya-içinde-varolmak yatýyor olduðundan; Dasein’dan hareketle oluþturulan bir varlýk anlayýþý hem içinde bulunulan dünyada var olanýn varlýk anlayýþý; hem de bu dünyadan (içinde bulunulan) hareketle eriþilebilecek olanýn varlýk anlayýþýyla iliþkilidir. Dolayýsýyla Dasein’ýn bu özelliðine baðlý olarak esasen; Dasein’den farklý olan diðer ontolojilerin de, Dasein üzerinden temellendirileceði bir ‘fundemental ontoloji’ aranmalýdýr.
Dasein kendi varlýk tarzýna (minvaline) uyumlu biçimde davranarak sürekli olarak iliþki içinde bulunduðu dünyadan hareketle kendi varlýðýný anlama eðilimindedir.

Heidegger Varlýk ve Zaman adlý eserinde varolanýn varlýðýnýn anlamýný “zamansallýk” olarak nitelendirecektir. Dasein’ýn varlýk tarzý, bizzat var olmak durumuyla varlýðý anlamasýdýr. Bu iliþki içerisinde ele aldýðýmýzda Dasein’ýn varlýðý belirtik (açýk, belli) olmadan anlayýp yorumlamasý; Heidegger’e göre, zaman iledir. Bu durumda her türlü varlýk anlayýþýnýn ve varlýk yorumunun kavrayýþý ancak zaman ile mümkündür. “Bunun akla yatkýnlýðýný saðlayabilmek üzere zaman, hem bizatihi varlýðý anlayan Dasein’ýn varlýðý olarak, hem de varlýk anlayýþýnýn ufku olarak zamansallýktan hareketle asli biçimde açýða çýkarýlmalýdýr.”(7)

Buradaki zaman kavramýný alelade zaman anlayýþlarýndan ayýrt etmek gerekir. Alelade zaman anlayýþý, Aristoteles’ten baþlayýp Bergson ve sonrasýna kadar sürüp gelen, kendine geleneksel zaman kavramýnda ifade bulan bir zaman yorumuyla belirtik (açýk) hale gelmiþtir. Burada açýkça ortaya konulmasý gereken þey, söz konusu zaman kavramý ile esasen alelade zaman anlayýþýnýn zamansallýktan neþet edip etmediði (çýkýp çýkmadýðý), neþet ediyorsa bunun nasýl olduðudur. Böylece alelade zaman kavramýnýn haklý itibarý yeniden iade edilecektir ve böylece, bu zaman kavramýyla söylenmek istenenin aslýnda mekan demek olduðunu savunan Bergson’ un tezine karþý çýkýlmýþ olunacaktýr.

Uzun zamandan beri ‘zaman’ varlýðýn çeþitli sahalarýný birbirinden ayýrt etme görevi görmektedir. Örneðin “Zamansal var olanlar (doðada görülen olaylar ve tarihte yaþananlar) ile zamansal olmayan var olanlar (mekansal ve rakamsal iliþkiler) birbirinden bu þekilde ayýrt edilmektedir.”(8) “Yani sadece ‘zaman içinde’ var olan olarak var olanlar ya da var olanlarýn ‘zamansal’ niteliði deðil bizatihi zamanýn kendisi. Ancak bu durumda, ‘zamansal’ ifadesi, sadece ‘zaman içinde var olan’ anlamýna gelmekle kalmaz. Çünkü ‘zaman dýþý’ ve ‘zaman üstü’ olanlar da varlýklarý bakýmýndan ‘zamansaldýrlar’.”(9)

Varlýðýn anlamýný ararken yapýlmasý gereken ilk þey Dasein analitiði oluþturmaktýr. Bunu yaparken görülecektir ki ‘Dasein’ýn yapýlarý’ aslýnda zamansallýðýn bir halidir. “Dasein’ýn varlýðý, anlamýný zamansallýkta bulmaktadýr. Nitekim zamansallýk, Dasein’ýn ‘zaman içinde’ var olan olup olmadýðýndan, ‘zaman içinde’ nasýl varolduðundan baþka, bizatihi Dasein’ýn bir zamansal varlýk minvali olan tarihselliðinin de olanak koþuludur.”(10) Buradaki tarihsellik, tarihten yani dünyadaki tarihsel yaþanmýþlýklardan önce gelmektedir.

Geleneksel hale gelen ontolojik anlayýþ; geleneksek kategori ve kavramlarýn kýsmen hakiki biçimde derlendiði asli kaynaklara eriþimi engeller. Yani baþka bir deyiþle gelenek, Dasein’ýn tarihselliðini kendi kökünden koparýr. Baþlangýçta da dendiði üzere; varlýða iliþkin sorunun temel problemi, onun çözülmemiþ olmasýndan çok unutulmuþ olmasýndandýr. Günümüzde geleneksel hale gelmiþ olan Yunanlýlarýn ontolojisi; Dasein’ý ve varlýðý dünyadan hareketle anlamaya çalýþmýþ (fakat zamanla), bu düþünce varlýðý kendiliðinden anlaþýlýr olarak kabul etmiþtir. Kökünden koparýlmýþ olan Yunanlýlarýn bu düþünce biçimi, ortaçaðýn ontolojisi üzerine de doðrudan etki etmiþtir. Varlýða yönelik sorunun sürekli ihmali nedeniyle, bu tarz (asli sorudan uzak kalan) ontoloji ve ontolojiler, -varlýðý ve varlýðýn yapýsýný soruþturmadan- varolmaya devam etmiþlerdir.

O halde, eðer varlýk sorusu yeniden sorulacaksa; öncelikle bu sorunun günümüzde katýlaþmýþ hale gelen gelenekten ayrýlmasý, koparýlmasý gerekmektedir. “Ýþte biz asýl ödevimizi, varlýðýn ilk ve ondan sonraki yönlendirici belirlemelerinin kazanýldýðý asli tecrübeleri olmasý bakýmýndan Eskiçað ontolojisinin geleneksel envanterinin varlýk sorusunun rehberliðinde bozumu olarak anlýyoruz.”(11) Bu bozumun eðilime uygun olarak, ontolojinin tarihi içinde varlýðýn yorumu yapýlýrken, öncelikle varlýðýn zaman fenomeniyle bir araya getirilip getirilmediði sorulmalýdýr. Bu temporalite sorunsalýyla ilgilenen ilk ve tek kiþi Kant olmuþtur. Fakat yine de Heidegger’e göre; Kant’ýn zaman çözümlemesi (zaman fenomenini özneye geri taþýdýðý halde), geleneksel alelade zaman anlayýþýný aþamamýþtýr.

Heidegger’e göre modern felsefenin kurucusu olarak kabul edilen Desccartes, varlýk sorusunu ihmal etmek durumunda kalmýþtýr, ona göre Dercartes (meditasyonlarda) varolanlar üzerine, ortaçað ontolojisinden hareket ederek görüþ beyan etmektedir. “Dolayýsýyla felsefenin sözde yeniden baþlangýcýnýn, uðursuz bir önyargýnýn yeniden gövermesinden baþka bir þey olmadýðý ortaya çýkmaktadýr.”(12) Böyle bir önyargý üzerine temellendirilen felsefeler; Eskiçað ontolojisiyle eleþtirel bir hesaplaþmaya girememiþlerdir.

Heidegger’e göre Yunanlýlarýn varlýk yorumunda zaman, diðer vaorolanlar gibi ele alýndýðýndan; bu yorumlarda zamanýn fundamental ontolojik iþlevine dair bir malumat yoktur. Heidegger bu durumu, Aristoteles’in zaman görüþüne deðinerek eleþtirir. Aristoteles’in zaman anlayýþý, zaman fenomeni üzerindeki ilk ayrýntýlý yorumdur. Buna ek olarak; Aristoteles’in bu yorumu kendisinden sonraki bütün zaman görüþlerinin özünü oluþturacaktýr (Heidegger bu yoruma Bergson’u da dahil eder). Heidegger, Kant’ýn zaman anlayýþýnda da Aristoteles’in ortaya koydu yapýlar içinde hareket edildiðini söyleyerek; Kant’ýn ontolojideki temel yönelimi ile Yunanlýlarýnkinin paralellik gösterdiðini söyler. ”Varlýðýn anlamýna iliþkin rehber soruyla birlikte bu inceleme, esasen felsefenin fundamental sorusuna gelip çatmaktadýr. Söz konusu sorunun ele alýnýþ minvali fenomenolojidir.”(13)

Heidegger’e göre varlýk sorusunun üstünün örtük kalmasýnýn temel nedeni; fenomenolojik hatalardýr. Bu hatalardan en önemlisi fenomenolojinin bir bilim olarak nitelendirilmesi ve burada sözü edilen fenomenlerin önceden verili olduðunun varsayýlmasýdýr. Oysa Heidegger’e göre fenomenoloji; bir konuyu deðil bir yöntemi isimlendirmektedir. O halde Heidegger’in yöntem olarak kabul ettiði fenomenoloji nedir?


1 Ökten, Kaan H., Heidegger Kitabý, Agora Kitaplýðý, Ýstanbul 2004, s.107
2 M.Heidegger, Varlýk ve Zaman, Çev; Kaan H. Ökten, Agora Kitaplýðý, Ýstanbul 2008, s. 4
3 Heidegger, a.g.e., s. 6
4 Heidegger, a.g.e., s. 7
5 Heidegger, a.g.e., s. 8
6 Heidegger, a.g.e., s. 12
7 Heidegger, a.g.e., s. 18
8 Heidegger, a.g.e., s. 18
9 Heidegger, a.g.e., s. 19
10 Heidegger, a.g.e., s. 20
11 Heidegger, a.g.e., s. 23
12 Heidegger, a.g.e., s. 25
13 Heidegger, a.g.e., s. 28

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Varlýðý sorgulamak
Gönderen: Nilüfer Aydur / , Türkiye
9 Ocak 2011
Dasein'ýn kendi varlýðýný sorgulayan olmasý ''öteki'' olmaksýzýn mümkün deðildir ki; zaten ''Dasein''ýn kendi varlýðýný mesele etmesinin önkoþulu olan düþünüce, ötekiyle varolmanýn iliþklendiði dildir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Thomas Samuel Kuhn'un Bilim Anlayýþý
Heidegger ve Zaman: Dasein Analitiði Çerçevesinde Zaman Analizi
Entellektüeller Çaðýmýzýn "Makine Kýrýcýlarý" mý?
Felsefenin Türkiye Zorunluluðu


ali osman yeten kimdir?

bilmek için mi yaþýyoruz anlamak için mi? henüz bilmiyorum, anlamýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
felsefi etkiler daha fazla olmuþtur.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ali osman yeten, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.