Doğallık sahip olunan değil, kazanılması gereken bir erdemdir.
-Cervantes |
|
||||||||||
|
TARİH BİZE NE ANLATIYOR? Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan'dan bir yazı 05 Ocak 2011 Çarşamba günü yazılmış “Ben vatanı kiraz ağacının gölgesine ve kadın memesine satarım" diyen Ahmet Altan MHP'ye ve MHP'ye oy veren insanlara saldırdı. Cumhurbaşkanı Gül'ü bölücülerle kol kola girmekle suçlayan ve Kürt sorunu karşısında sert söylemleriyle dikkati çeken MHP'yi terörden beslenmekle suçlayan Ahmet Altan'ın tartışma yaratacak o yazısı: PROJE YOK FİKİR YOK "Sizce MHP, Kürt meselesinin çözülmesini ister mi? Çözüldüğünü farz edin. MHP, ne önerecek bu ülkeye, ne önerecek bu ülkede yaşayan insanlara? Bu ülkede yaşayan insanları daha iyi yaşatacak bir fikri, bir projesi var mı? Savaşlar, çatışmalar, çekişmeler, fikirleri olmayan insanların politikaya girebilmesi için elverişli bir kapıdır. " SÖYLEYECEK HİÇBİR SÖZÜ OLMAYANLAR MHP'li politikacıları bilgisizlik ve yeteneksizlikle suçlayan Ahmet Altan, MHP'nin peşinden gidenleri ise zavallı olarak niteledi. İşte yazının o bölümü: "Hayat savaşını kaybetmiş çaresiz insanlara, savaş ve zafer son sığınak gibi görünür. Kendi yenilmişliklerine bir çare aradıkları için "savaşı" desteklediklerini söyleyemedikleri, belki de bunun farkına bile varamadıkları için savaşma arzusunu "vatanseverlik, milliyetçilik" gibi yaftaların arkasına saklarlar. Bu insanlar, kendileri gibi hayatın aynasına fikirleriyle yansıyamayan yeteneksiz politikacıların av sahasıdır. Söyleyecek hiçbir sözü olmadığı için "milliyetçi olmaktan" başka çaresi kalmamış politikacılar, bu zavallı kayıp insanları avlarlar. Onları, bir "zafer" vaadiyle her türlü acıya sürüklerler. Türkiye'de kayıp insanlarımız epey fazla. " ÖCALAN KADAR OLAMADILAR Bebek katili Öcalan'a ise övgüler yağdıran Ahmet Altan, Öcalan'ın"sertlikten kaçının" talimatını olumlu bulduğunu yazdı. İktidar ve muhalefet partilerinin İmralı kadar öngürülü olamadığı iddia eden Altan, AKP'ye 'MHP'ye benzeme' uyarısında bulundu ve şöyle devam etti: "Oynanan bu oyunun farkına varan Öcalan, birçok Türk ve Kürt politikacısından daha zeki ve daha öngörülü olduğunu göstererek, Kürt politikacıları sert bir şekilde uyararak, "sertlikten" kaçınmalarını istedi. Ama ne yazık ki AKP ve CHP, Öcalan kadar öngörülü değiller. MHP'yle "sertlik" yarışına giriyorlar. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın bir "MHP takıntısı" olduğu, ona oy kaybetmekten çok korktuğu görülüyor. MHP kendi başına yaratamayacağı sertliği ve savaş ortamını, AKP'yi korkutarak yaratıyor, AKP'nin zihnini ve dilini zehirliyor, bu partiyi Milli Güvenlik Kurulu'nun bir parçasına çeviriyor. AKP, eğer MHP'nin oyununu bozacak bir kıvraklık gösteremezse, daha sert, daha milliyetçi ve daha az "kapsayıcı" bir partiye dönüşecek. " Fanatik Taraftar Ahmet ALTAN Gördünüz değil mi değerli okurlar? Adam resmen terör örgütü propagandası yapıyor. Olay düşünce özgürlüğü boyutunu çoktan aşmış durumda Türkiye içerden işbirlikçiler tarafından dışarıdan emperyalistler tarafından parçalanmaya uğraşılıyor tıpkı Büyük Önder Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe de öngördüğü gibi. Ahmet ALTAN gibiler Osmanlı Dağılma döneminde de vardı. Nedense ulusal mücadele taraftarı olmazlar da başkalarının gayelerine hizmet etmeyi onur sayarlar. Çok ilginç bu tip insanlar tarihin her döneminde var olmuşlardır. Etki alanları geniştir. Özellikle devlet katında değer bulur bunların fikirleri. Tarihten örnek mi istiyorsunuz. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa merkezi otoritenin zaaf içersinde olduğunun farkındaydı. ( şimdilerde Abdullah Öcalan canisinin AKP tarafından muhatap alındığı gibi ) o dönemin devlet politikası gereği Kavalalı ne istiyorsa tamam diyen bir Osmanlı görüyoruz. Tavizler tavizleri doğurur gerçeğini bilmeyen bir devlet olur mu? Olmuş işte; Osmanlı bir şekilde isyanları ya şiddetle yada tavizler vererek bastırmayı denemiştir tarih boyunca. Ancak hiçbir zaman sorunun çözümüne yönelik adım atılmamıştır. Ahmet ALTAN gibi iktidar ve güç odağı şakşakçıları o dönemlerde de iş başındaydılar. MHP ve CHP gibi partilerin AKP’yi milliyetçi düşünceleri ile zehirlediğini iddia ediyor son paragrafta dikkat ederimisiniz. Bu adam zeki birisi kesinlikle ırkçı olmayan aksine birleştirici olan Türk milliyetçiliğine zehir diyorsa bu bilmediğinden değil art niyetinden kaynaklı olmalı. Sevgili okurlar biliyorsunuz dün insanlarımızı domuz bağı ile bağlayıp işkencelerde öldüren Hizbullah terör örgütü mensupları salıverildi. İrtica AKP öncülüğünde tarihin en büyük saldırısına hazırlanıyor amaç Türkiye Cumhuriyetini yıkmak ve ABD’YE sunmak. Bunun için tüm gerici güçler işbirliği halinde . hukuktan, üniversitelere, diyanete, Yök’e, sağlıktan, eğitime her alanda bilinçli bir şekilde ülkenin altı oyuluyor. Yandaş basın ve Taraftar yazarlar da bu durumu özgürlük diye alkışlıyor. Bu ülkenin aydınları suç işlemedikleri halde AKP karşıtı oldukları için darbe iddiası ile içerde çürütülürken teröristler sokağa salınıyor. Demek ki bu ülkede hapisten kurtulmanın yolu gerçekten suç işlemiş olmak. Nasıl ki Kavalalı MehmetAli paşa isteklerini arttırarak Osmanlının başına bela olmuşsa Öcalan’la uzlaşacağını sananlar da yanıldıklarını anlayacaklar o zaman soracağız işte hepsine eeee ne oldu ? bir kez daha tavizci tavrınız ümmetçi politikalarınız tutmadı hala akıllanmadınız mı diye! saygılarımla
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Öner KARADAĞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |