Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Müjde! Müjde! Müjdeler olsun! bu ses henüz bıyıkları yeni terlemekte olan delikanlılık çağlarına yeni giren bir gençin dudaklarından dökülüyordu. Gözlerinde tarif edilmez bir mutluluk ve heyecan birazda sevinçle karışık bir teleş vardı parıldayan yüzünde. öyleki yılllardır süren çaresizlik ve acının unutturduğu bir heyacandı. -müjde! müjde! Müjdeler olsun diye haykırdı yüreğinden gelen engelleyemediği bir mutlulukla. -Ne oldu ne var çocuk nedir seni bu kadar sevindiren dedi hayattan yana bir ümidi kalmamış adam. -Osmanlı osmanlılar geldi - Ne dedin bir ordu mu? ne zaman? söylesene konuşşsana çocuk! Adamın içi de kıpır kıpırdı -hayır ordu değil sadece bir kaç kişilerdi sanırım 7 adam sakin ve olgun şekilde çocuk Adamın O anlık heyacanı yerini kadere sitem edercesine öfkeyle karışık alayca bir duyguya dönüştü. sinirden gülerek mırıldandı sadece kendi işitebileceği bir ses tonunda. -eh be çocuk git işine 7 adam mı dedin sen ,hıh bize 70 bin adam ancak yardım edebilir 7 adammış O an Orada Bulunan Birkaç kişi daha vardı, henüz olayların heyecanı ve sonrasındaki hayal kırıklığının etkisi altında farkedemedikleri. -Allahın(c.c) yardımıyla 7 adam 70 adama galip gelir dedi kendinden gayet emin bir ses Adam ve çocuk sesin geldiği yöne çevirdiler başlarını. Dönüp arklarına baktılar adam ve genç çocuk; Baştan aşşağıya süzdüler kısa ama yetecek kadar zaman. Sesin sahibi ; ayaklarında çarık bot tarzı bir ayakkabı, gri ve siyah parçalı yarım şalvar, üstünde işlemeli beyaz bir entar,i onun üzerinde de yine işlemeli yeşil bir yelek, son olarakta kısa kollu cübblesi başında beyaz üzerine siyah ve yeşil parçalı sarıklı bir Yiğit gördüler. Bıyıkları kısa, sakalları bir tutam kadardı 25 ila 30 yaşları arasında bir adam gördüler. Ardından 6 adam daha geldiler peşinden. -Görülmüş şey değil dedi Adam ben gözlerime inanırım dedi. -Hafif tebessüm etti Osmanlı yiğit. -Demek sizlerden gerçekten Osmanlısınız? -Evet bizler osmanlıyız Ben hasan Bu yiğitlerin başıyım. -Sizler Muhammedisiniz Duylursa kelleriniz gider! -Biz kelle koltukla yaşamaya alışığız dedi Osmanlılardan birisi. -Peki buaraya neden geldiniz canıza mı susadınız? -Buraya Zalimin mazluma ahının hesabını görmeye geldik. şimdilik bu kadarını bil. -Yedi Kişi bu nasıl olucak acaba! dur! dur! söyleme tekrar siz yetmiş kişiye bedeldiniz değilmi dedi adam alay ederek. - Hasan ağam bırak şuna bir osmanlı tokadı patlatayım -Dur Mahmut sakin ol - Genç bizi Kliseye kadar eşlik edermisin Pederle görüşmeliyiz -olur dedi genç biraz korkarak birazda çekinerek. zira o bu yerlerde hep korkuyla yaşamış ve zalimlerin zulmunune tanık olmuştu ama yakında gerçekten iyi mert insanlarında yaşadığını öğrenecekti. -Ne şimdi de Kliseye gidip günah mı çıkartacaksınız dedi kahkayaı patlattı adam ha ha ha -Gider ayak belanı arama be adam dedi tekrar mahmut -Hasan gence söyle bakalım genç ismin ne senin? -Peter efendim -Peter hadi gidelim genç peter önde 7 yabancı hemen yanlarında Kliseye doğru yola koyuldular sabahın bu çok erken saatlerinde
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erhan şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |