..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tarihe Yön Verenler > Hakan Yozcu




2 Mayýs 2011
Denizli ve Ahi Sinan  
Hakan Yozcu
Ahilik, Selçuklu ve Osmanlý dönemlerinde Anadolu′da yaþayan halkýn sanat, ticaret, ekonomi gibi çeþitli meslek alanlarýnda yetiþmelerini saðlayan ve onlarý ahlaki yönden yetiþtiren, çalýþma yaþamýný, iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Ahiliðin Kendi kural ve kurullarý vardýr.


:CBAB:

Denizli deyince akla gelen ilk kavramlardan biri de Ahilik oluyor. Çünkü Ahi Sinan Denizlili.
Denizli′de Ahi Sinan adýný taþýyan birçok yer var. Bunlardan biri de bir caddeye verilmiþ. Yine bir okulun adý bu ismi taþýyor. Kýsaca Ahi Sinan adý Denizli′de hâlâ yaþýyor. Belediye, bir de þehre, O′nun heykelini dikmiþ.
En önemlisi de þehrin ileri gelenleri birleþerek bu adý layýk olduðu þekilde yaþatmak ve sürdürmek istemiþler. Bu nedenle bir araya gelerek "AHÝYAD"ý kurmuþlar.
AHÝYAD, Denizli′de kurulan genç bir iþadamý ve esnaf derneði. Açýlýmý ise þöyle: "Ahi Sinan Esnaf, Tüccar ve Sanayiciler Yardýmlaþma Derneði" Ve bu dernek Ahi Sinan Caddesi′nde bulunuyor.
Sizlere bu dernekten söz etmek istiyorum. Onlarýn bir toplantýlarýnda bulundum. Ancak Önce Ahilik ve Ahi Sinan Hakkýnda bilgi vermek istiyorum.
Ahilik, Selçuklu ve Osmanlý dönemlerinde Anadolu′da yaþayan halkýn sanat, ticaret, ekonomi gibi çeþitli meslek alanlarýnda yetiþmelerini saðlayan ve onlarý ahlaki yönden yetiþtiren, çalýþma yaþamýný, iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Ahiliðin Kendi kural ve kurullarý vardýr. Günümüzün esnaf odalarýna benzer bir iþlevi olan Ahilik iyi ahlakýn, doðruluðun, kardeþliðin, yardýmseverliðin kýsacasý bütün güzel meziyetlerin birleþtiði bir sosyo-ekonomik düzendir.
Ahilik teþkilatýnýn Selçuklular döneminde ekonomik ve ticarî faaliyetlerinin yaný sýra, askerî ve siyasî faaliyetlerde de bulunduklarý, Osmanlý Beyliði′nin kuruluþunda ve güçlenmesinde etkin rol oynadýklarý iddia ediliyor.
Ahilik teþkilatý Osmanlý Döneminin kuruluþ yýllarýnda ve daha sonrasýnda da devam etmiþ bir sosyal kurumdur. Ahiliðin kurucusu olarak Ahi Evran bilinmektedir. Ahilik teþkilatý, gençlerin iyi yetiþmesini ve meslek kazanmasýný saðlardý. Savaþ, afet vs. kötü durumlarda da üyeler ve halk arasýnda dayanýþma olurdu.
Üyelik için kiþinin bir Ahi tarafýndan önerilmesi zorunludur. Çevresinde iyi tanýnmayanlar, kötü söz getirebileceði düþünülenler Ahi olamazlar. Örneðin insan öldürenler, hayvan öldürenler (kasaplar), hýrsýzlar, zina ettiði ispatlananlar örgüte katýlamaz.
Ahilikte sanatkârlar gündüzleri iþyerlerinde 4 boyut′tan oluþan hiyerarþi içinde mesleðin inceliklerini öðrenirler, akþamlarý toplandýklarý ahi konuk ve toplantý salonlarýnda ayný hiyerarþi içinde ahlaki ve felsefi eðitim görürlermiþ.
Ahiliðin en çok bilinen 6 altýn kuralý þöyledir: "Elini açýk tut, Sofraný açýk tut, Kapýný açýk tut, Gözünü baðlý tut, Beline sahip ol, Diline sahip ol."
Ahi kelimesinin Arapça "uhuvvet" sözcüðünden geldiði söylenenler arasýnda. Uhuvvet kardeþlik demektir. Kimi araþtýrmacýlara göre de ahi sözcüðü "aký" kelimesinden ses deðiþikliðine uðrayarak ahiye dönüþmüþ bir sözcük. Aký kelimesi de Türkçe bir sözcüktür. "Cömert, eli açýk, âlicenap" anlamlarýný taþýr. Birçok bilim adamý "ahi ve ahilik" kelimesinin Türkçe "aký" ve "akýlýk" sözcüðünden türediðine inanmaktadýr.
Pamukkale Üniversitesi Öðretim Görevlisi Doç Dr Turgut Tok, bir makalesinde konu ile ilgili görüþlerini dile getirirken þöyle diyor: "Ahilikle ilgili baþka bir özellik de ahilik yapýlanmasýnýn Anadolu fethi süresinin bir yapýlanmasý olduðudur. Bir bölgenin fethinde askeri yapý dýþýnda iki konu önemlidir: Dil ve Ekonomi. Bir bölgede diliniz hâkim ise ve paranýz geçerli ise o bölgenin gerçek hâkimi olursunuz. Ahilik, yapýlanmasý, yeni fethedilen bölgenin ekonomik yapýlanmasýný oluþturan bir teþkilat olarak deðerlendirilmelidir."
Gerçekten Ahi Sinan Denizli þehrinin kültürel dokusunu oluþturan önemli mimarlardan biridir. Denizli Kaleiçi′nde ahiliðin izleri hala varlýðýný korumaktadýr. Ahilik yapýlanmasýnýn Kýrþehir′den sonra en önemli merkezi Denizli′dir.
O halde Ahi Sinan kimdir? Denizli′de ahiliði daha iyi anlayabilmek için bu sorunun cevabýný bulmak gerekiyor.
Ahi Sinan Denizli velilerinden biridir. 14. asýrda yaþamýþ. Ahiliðin Denizli′de kurucusu olarak biliniyor. Denizli′de doðan Ahi Sinan küçük yaþtan itibaren burada çok iyi bir eðitim görmüþ. Mert, özü, sözü bir olarak tanýnýrmýþ. Helal rýzk kazanmak için dericilik yaparmýþ. Ahi Evran′la tanýþtýktan sonra onun talebesi olmuþ ve Denizli′de Ahiliði kurarak iyi ahlaklý, çalýþkan ve mert insanlarýn yetiþmesine vesile olmuþ.
Denizli′de Ahi Sinan′a ait þu söylence anlatýlmaktadýr: " Denizlide çok zengin bir aða vardýr. Kapýsýna kim gelirse boþ geri çevirmez. Ahi Sinan da aðanýn yanýna sýðýnmýþ bir yoksul kiþidir. Ýyi huyu ve çalýþkanlýðý ile herkesin sevgisini kazanmýþtýr.
Bir gün aða Hacca gitmeye karar vermiþtir. Tüm ev halkýný ve eþyasýný Sinan′a emanet ederek yola çýkar. Aradan altý ay geçer. Namazdan sonra Sinan′ýn aklýna aðasý gelmiþtir. Helvayý çok sevdiðini hatýrlar. Hemen büyük hanýma gidip helva yapmasýný söyler. Sinan hazýrlanan helvayý koltuðunun altýna koyarak gözünü yumar. Açtýðýnda aðasýnýn yanýndadýr. Aða, büyük bir alanda cemaatle namaz kýlmaktadýr. Yavaþça elindeki çýkýný yanýna býrakarak ortadan kaybolur."
Denizli′de kurulan AHÝYAD Derneði de bu önemli þahsiyetin adýný yaþatmak ve Denizli′deki hatýralarýný canlý tutmak istiyor. Bu nedenle çeþitli etkinliklerde bulunuyorlar.
Cuma ekonomisi diye adlandýrdýklarý 10 maddelik Dernek ilkeleri þöyle oluþuyor: "Yüzyýl sonra yaþanacak dünyayý hazýrlamak. Ordu, millet Devletle ilim, irfan, vicdanla yaþatmak. Atalarýmýzýn uygarlýðýný pazarýmýza öncü yapmak. Fiyatý deðil kaliteyi artýrmak. Ekmeðin hamurunu, binanýn çamurunu vicdan gözü ile karmak. En az bir elemanýn yetiþmesini üstlenmek. Ýsrafý önleyip öz kaynaðýmýzý yaþatmak. Asya′daki atayý, Avrupa′daki akrabayý unutmamak. Ailede saygýyý ve birliði korumak. Patronsan iþçinin hakkýný, iþçiysen patronunun hakkýný kendi hakkýn gibi savunmak."
Toplantýnýn asýl konusu Kaleiçi denilen çarþýda bir Dayanýþma Yemeði düzenlemek. Bunun için her hazýrlýk yapýlmýþ ve önümüzdeki birkaç gün içinde neler yapýlacaðý konuþulacak.
Önce toplantý bir sohbet edasýyla baþlýyor. Toplantýya Turgut Baþkanlýk ediyor ve orada bulunanlara beni tanýtýyor. Katýlan kiþiler hep Denizli′nin ileri gelen esnaflarý. Ve her biri de gerçek bir Denizli sevdalýsý.
Çok güzel konular anlatýlýyor toplantýda. Ortaya bir kazan konuluyor. Bu, bir bilgi kazaný. Bütün bilgiler, tüm veriler bu kazana aktarýlýyor. Bu bilgiler, harmanlanýp bilgi yýðýný haline getiriliyor. Sorunlar, düþünceler, fikirler, projeler hep yazýya geçiriliyor. Ve bu kazan günü gelince þehirde esnafa sunuluyor. Basýn, bu iþ için kullanýlýyor. Böylece yapýlacak olan tüm iþler halka duyurulmuþ olunuyor. Bu kazanda biriken tüm bilgiler halkla paylaþýlýyor.
Yemek için Demirciler çarþýsýna gidiliyor. Çarþýda demir dövülüyor. Basýn önünde tüm esnaf ziyaret ediliyor. En yaþlý esnafýn yanýna gelinince ondan yemeðin yenmesi için icazet alýnýyor. Ýzin alýndýktan sonra dua okunuyor. Dua sonrasý hep beraber, sokakta uzun bir masa olarak hazýrlanan sofraya oturuluyor.
Sokaktan geçen herkes bu yemeðe davet ediliyor. Fakir, fukara, yoksul, yetim, gariban bu sofradan faydalanýp karnýný doyuruyor. Böylece toplum içinde birlik ve beraberlik ruhu perçinlenirken dayanýþma da ön plana çýkýyor.
Toplantýda bunlar anlatýlýrken bizlere ikramda bulunuluyor. Çay ve ardýndan Ahi Sinan Helvasý getiriliyor. Bu helva çok lezzetli geliyor bana. Ýrmikten yapýlmýþ. Çay da tavþankaný. Nefis. Yudum yudum içiyoruz.
Toplantýda ara sýra ilgimi çeken çok güzel hikâyeler de anlatýlýyor. Mesela bir dernek baþkaný þöyle söylüyor: "Bir Denizlili Ýstanbul′a gittiðinde ′ona dokuz delikli taþ nedir?′ diye sorarlarmýþ. Eðer cevabý doðru veremezse ona, "Sen Denizlili deðilsin" derlermiþ. Rivayete göre sözü edilen Dokuz Delikli Taþ, Ahi Sinan′ýn mezarýnda bulunan taþ imiþ. Bakýnýz Denizli′de bir de Deliklitaþ Mahallesi var" diyor.
Bunun dýþýnda ilgimi çeken baþka bir hikaye"Askýda Pide" olayý oluyor. Doç Dr Turgut Tok anlatýyor: "Çal Belediyesi′nde Akýn Pide Fýrýný′ndan pide alýyorum. Fýrýnýn önü, pidelerle dolu. ′Bunlar nedir?′ diye sordum. Fýrýncý, "Askýda pide" cevabýný verdi. Anlamlý anlamlý bakýnca, anlatmaya baþladý. "Hocam, hayýrsever müþteriler geliyor. Ýki ekmek alýyor, gidiyor. Ama üç ekmek parasý veriyor. Ben de ödenen üçüncü ekmeði askýya alýyorum. Parasý olmayan yetim, gariban, öksüz, fakir, fukara gelip bu ekmeði alýyor. Gönül rahatlýðý ile evine gidip karnýný doyuruyor. Eðer dilerse eline para geçtiðinde o ekmeðin borcunu ödüyor. Ve biz onu da tekrar askýya alýyoruz. Bu olay böyle sürüp gidiyor"
Ne kadar güzel bir olay diyorum ben. Ýþte Türk milletinin yardýmlaþma duygusu bu. Ýþte Türk Milletinin Birlik ve beraberlik örneði bu diyorum. Zaten, Türk milletini yüzlerce yýl ayakta tutan ve onu güçlü kýlan erdem bu deðil midir? Çalýþ, kazan, ye, yedir düþüncesi bu milleti yüceltmiyor mu?
Bir baþkasý anlatýyor. "Osmanlý döneminde buna benzer zekât taslarý olurmuþ. Zekâtýný vermek isteyen vatandaþ þehrin belirli yerlerine konan zekât taslarýna parasýný koyarmýþ. Ýhtiyacý olan fakir, yoksul vatandaþ da gelir bu tasýn içinden sadece ihtiyacý kadar para alýrmýþ. Vatandaþ o kadar dürüst davranýrmýþ ki kesinlikle ihtiyacýndan fazlasýný almazmýþ"
Toplantý gecenin geç vaktinde sona eriyor. Bana, toplantýya katýldýðým için teþekkür ederek Ahilik Teþkilatýnýn ilkelerini içeren bir çerçeve hediye ediyorlar. Teþekkür ederek alýyorum.
O gece gerçekten mutlu oluyorum. Çünkü dinlediðim hikâyeler benim ait olduðum milletin ne kadar yüce, ne kadar ulvi ve ne kadar önemli bir millet olduðunu ortaya koyuyordu. Ahi Sinan gibi bir yüce Türk deðerini öðrenmiþtim.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ............
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
4 Ekim 2013
Ahilikle ilgili yazýnýz ilgimi çekti. Çünkü, yaþadýðým yer olan Mudurnu; Türkiye'de ilçe bazýnda Ahilik kutlamalarýnýn yapýldýðý tek ilçe. Ve, Türkiye'nin Ýlk Ahi Babasý 2009 yýlýnda Mudurnu'dan seçildi. Ama ben, Denizli'de Ahilik Geleneðinin yaþatýldýðýný bilmiyordum.Hemen Kýrþehir'i çaðrýþtýrýyordu Ahilik... Öðrenmiþ oldum sayenizde.Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihe yön verenler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Seni Asla Unutmayacaðýz
Eroðlu Maraþ Halkýný Bilgilendirdi

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir Ýnceleme
Yozcularýn Kökeni ve Çangaza Köyü
Bir Þiir Emekçisi: Ýhsan Tevfik Kýrca
yaþar Kemal’in Ölüm Yýldönümü Münasebetiyle
Çeþitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arýklý
Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine
"48 Saat" Üzerine
Çakýrcalý Efe Üzerine
Benim Gözümden "Tutunamayanlar"
Âþýk Osman Akçay Ýle Tanýþtýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.