Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Gördüðümüz, dokunduðumuz, duyduðumuz ve adýna "madde" dediðimiz kavramlar, bizim için yalnýzca beynimizde oluþan elektrik sinyalleri. Madde bildiðimiz gibi sert, renkli ve kokuya sahip deðil. Bugün bilimsel delillerle ilk kez bu kadar somut, açýk ve anlaþýlýr bir biçimde bu gerçek ortaya konmuþtur. Örneðin bir portakalý düþünelim: Tadý, kokusu, görünümü, sert ya da yumuþak oluþu ile ilgili elektrik sinyalleri sinirlerimiz aracýlýðýyla beynimize ulaþýr ve orada portakalý oluþturur. Beynimize ulaþan elektrik sinyallerinin kesintiye uðradýðý ya da sinirlerimiz kesildiðinde ise portakala ait tüm algýlar ortadan kalkar. Kýsacasý portakal artýk yoktur. Portakalýn dýþarýdaki hali asla ulaþamayacaðýmýz bir bilgidir. Hiç kimse beyninin dýþarýsýna çýkýp, portakalýn gerçek halini göremez. Bildiðimiz Anlamda Iþýk, Renk ve Ses Beynimizde Oluþur Gerçekte, dýþarýdaki ýþýk bizim tanýdýðýmýz anlamda deðildir. Dýþ dünyada ýþýk olarak tanýmladýðýmýz þey, elektromanyetik dalgalar ve fotonlardýr (fotonlar tanecik þeklindeki enerjidir). Bu dalga veya fotonlar, gözlerimizdeki retinayý uyardýðýnda, bizim tanýdýðýmýz "ýþýk" oluþur. Fizik kitaplarýnda ýþýðýn bu özelliði þöyle tanýmlanýr: "Iþýk kelimesi fiziksel veya objektif bir manada, elektromanyetik dalgalarla veya fotonlarla ilgili olarak kullanýldý. Ayný kelime psikolojik bir manada elektromanyetik dalgalar ve fotonlar, göz retinasýna çarptýðý vakit insanda uyanan hisle ilgili olarak da kullanýlmaktadýr. Iþýk kelimesinin hem objektif hem de subjektif kavramlarýný birlikte ifade edelim: Iþýk, bir insan gözüne, retinanýn uyarýmýndan doðan görme etkileriyle varlýðýný gösteren bir enerji þeklidir." Kýsacasý dýþarýda mutlak bir karanlýk ve bir enerji vardýr. Bu enerji, gözümüze ulaþtýðýnda beynimizde ýþýl ýþýl aydýnlýk bir dünya algýlarýz. Beynimizin dýþýnda renk de yoktur. Dýþarýdaki elektromanyetik dalgalar, tanýdýðýmýz anlamda aydýnlýk bir ýþýk deðil yalnýzca bir enerjidir. Beynimiz, gözümüze ulaþan farklý dalga boylarýna sahip enerjiyi yorumlar ve biz "renkleri" görürüz. Denizlerin mavisi, çimenlerin yeþili, meyvelerin sarý, kýrmýzý renkleri yalnýzca biz beynimizde öyle algýladýðýmýz için öyledir. Bilinç ve beyin konusunda birçok kitabý bulunan Daniel C. Dennet, bu gerçeði þöyle özetler: "Dünyada renk yoktur; renk sadece bakanýn gözünde ve beyninde oluþur. Nesneler ýþýðýn farklý dalga boylarýný yansýtýrlar, ancak bu ýþýk dalgalarýnýn rengi yoktur." (1) Renkler ve ýþýk bizim beynimizdedir. Biz bir çileði kýrmýzý olduðu için kýrmýzý görmeyiz. Bunun nedeni retina tabakamýza gelen enerjiyi, beynimizin kýrmýzý olarak yorumlamasýdýr. Algýlarýmýzý aþarak dýþ dünyadaki canlý-cansýz varlýklara iliþkin bilgilere ulaþmamýz mümkün olmadýðý için ne maddenin ne de renklerin varlýðýný bilemeyiz. Ünlü düþünür Berkeley de bu konuya, "kýsaca, ayný þeyler, ayný zamanda bazýlarý için kýrmýzý, bazýlarý için sýcak baþkalarý için tam tersi olabiliyorsa, bu demektir ki biz yanýlsamalarýn etkisindeyiz ve ’þeyler’ ancak bizim zihnimizde vardýr..." sözleriyle vurgu yapar. (2) Bu durum yalnýzca görüntü için geçerli deðil kuþkusuz. Çünkü dýþ dünyada ýþýk ve renk olmadýðý gibi ses de yoktur. Ýnsan, seslerin olduðunu ve kulaðýyla bu sesleri duyduðunu düþünür. Örneðin televizyonun sesini sonuna kadar açtýðýnda, televizyondan çok yüksek ses çýktýðýný zanneder. Oysa gerçekte dýþarýda büyük bir sessizlik hüküm sürmektedir. Dýþarýda ses deðil "ses dalgasý" dediðimiz fiziksel hareketler titreþimler vardýr. Kulaklarýmýz ve beynimiz olmasa bizim için ses de olmayacaktýr. Çünkü titreþimleri kulaklarýmýz ve beynimiz aracýlýðýyla ses olarak algýlarýz. Elektrik sinyallerini bizim için anlamlý hale getiren, gelen sinyallerin beynimizde yorumlanmasýdýr. Ancak onu hisseden ve algýlayan varlýk baþkadýr. Beyin yað, su ve proteinlerden oluþan maddesel bir yapýdýr ve nane þekerinin tadýný, çimenlerin rengini ve karanfilin kokusunu hissedip ondan haz alamaz. Beyin algýlarýn kaynaðý deðildir; sadece bir aracýdýr. Görüntüleri izleyen, sesleri duyan, kokuyu hisseden bilinçli þuurlu varlýk, Allah’ýn insana vermiþ olduðu ruhtur. Ve ruh, madde deðil, metafizik bir þeydir. Bu gerçek, materyalizmin iddialarýnýn alt üst ederek, Allah’ýn yaratmasýný gözler önüne sermiþtir. 21. yüzyýl Allah’ýn dilemesiyle, insanlarýn yaygýn olarak Ýlahi gerçekleri kavrayacaklarý ve mutlak gerçek olan Allah’a dalga dalga yönelecekleri bir tarihsel dönüm noktasý olacaktýr. Bu yüzyýlda, 19. yüzyýlýn materyalist inançlarý ve dayattýðý hurafeler tarihin çöplüðüne atýlacaktýr. Allah’ýn varlýðý ve benzersiz yaratmasý kavranacak, mekansýzlýk, zamansýzlýk gibi gerçekler ortaya çýkacaktýr. Özelikle son 150 yýldýr insanlarýn gözlerine çekilen perdeler kalkacak, insanlar inkar amaçlý felsefelerden, yalan ve aldatmacalardan, hurafe ve batýl inanýþlardan kurtulacaktýr. Bu kaçýnýlmayacak bir gidiþtir ve Allah’ýn dilemesiyle hiç kimse bunu durdurmaya güç yetiremeyecektir. Kaynaklar: (1) Daniel C Dennett, Brainchildren, Essays on Designing Minds, s. 142 (2) http://evrimteorisi.info
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |