Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Þu en öndeki eli bayraklý olaný, piyango bileti çekiliþi gibi her ayýn onunda, yirmisinde, otuzunda askere uðurladýðýmýz delikanlý deðil mi? Ta kendisi. Bu asker uðurlama iþinde tek tesellim þubat ayýnýn otuz çekmemesi; maliyette cüz’i de olsa bir indirim oluyor çünkü. Emekli aylýðý zammý gibi, diyelim. Þimdi baþlayacak yine “Abim askerlik geldi çattý. Malum yol parasý. Biraz katký! Kulaklarýmý uðuldatan zurna sesi eþliðinde elliliði davulun ipine iliþtirdikten sonra kýsa bir sessizlik olacak. O, on günde bir askere giden en öndeki devam edecek “Abicim biraz da kayýntý için gör.” Ben yine “Kayýntý da ne oluyor?” diyeceðim. Açýklayacak “Kayýntý da ne oluyor”u var mý, aðabeycim. Yolda acýkmayacak mýyýz?” Ben otobüslerin mola yerlerinde “Kahvaltýlar þirketten” dediðini anýmsatacaðým, ama boþuna konuþacaðým, o da üç gün önce soyulup dilimlenmiþ salatalýklarýn yenemeyeceðinde ýsrar edecek. Eh artýk, kapý dýþarý edemezsen salatalýklýk sende kalsýn, davulun ipine bir yirmilik daha iliþtirilecek. … Davul zurna ortalýðý inletiyor, bir ara zurnacý tükürüðünü mü yuttu ne, bir sessizlik oldu. Hemen soruyu yapýþtýrdým: -Þimdi siz hepiniz mi askere gidiyorsunuz? Aralarýnda bir de benden yaþlýsý var, onu gösterdim: -Deden de mi gidiyor? Güldü; eli bayraklý sürekli askere giden: -Ne askerliði baþkaným, býraktýðým yerden okula baþladým. Askerliði ertelettim. Bak sen, ne okulu okur bu? -Hangi fakültede okuyorsun bakayým? -Daha oralara gelemedik baþkaným, kýsmetse bu yýl üçe geçeceðim. -Açýk lise mi? -Daha oralara da gelemedik baþkaným, ilkokuldayýz kýsmetse. … Ýkide birde de baþkaným, diyor. Bunlar benim belediye baþkanlýðýna aday adayý olduðumu öðrenmiþ olmasýnlar! Öyle ya, felaket geliyorum, demez. … Korkunun ecele faydasý yok. Öðrenmiþler. Bu arada eli bayraklýsý bir kaþ göz iþareti yaptý, dördü birden üstüme üstüme geliyor. Biliyorum havaya kaldýrýp hoppala yapacakla da, benim dört tane bacaðým yok ki, ikisi yeterdi. Bir süre sokaða çýkarýp gezdirip dolaþtýrdýlar. Neyse ki dükkana dönmüþtük; baðýrýþ çýðýrýþ aþaðý indim. Bir daha kaldýramasýnlar diye de çekmecenin sapýna sýkýca yapýþtým. Bu adaylýk iþi de, ne asker uðurlamasýna benziyor ne de baþka bir þeye. Bambaþka bir eziyet. Belediye baþkanlýðý koltuðu baðýþlayacaklar sözde. Babasý adama dünya kadar mal baðýþlasa bu kadar zahmet vermez. Askerliðini erteletip eðitimine devam eden eli bayraklýsý öne geçti yine. “Seçimden sonra yine okulu býrakýp askere gidecek misin?” diye sorayým, dedim, vazgeçtim. Öyle ya yanýtý belli soru, sorulur mu? Ben sessiz kalýnca, o baþladý: -Bu kez yol parasý istemiyoruz, sayýn baþkaným. Bak sen! -Yayan mý gideceksiniz? - Oylar okulda kullanýlýyor, üç adým yere otobüs mü kaldýracaðýz? Baþkaným da üzülmesin, parasýný har vurup harman savurmasýn, dedik. -O zaman bir þey istemiyorsunuz? Eli bayraklý ile davulcu, zurnacý bir bakýþtýlar, dönüp bir de arkadaki kalabalýða baktýlar. Eli bayraklý yine söz aldý: -Yok da, biraz kumanya hazýrlasak fena olmaz baþkaným. Malum seçmen kuyrukta, akþamlara kadar. -Peki seçmen oyunu kullanýp evine gitmiyor mu? Buna hep birlikte þaþýrdýlar. Eli bayraklý: -Olur mu hiç, biz oyumuzu kullandýktan sonra yine sýraya gireriz. Bunun yaþlýsý var, hastasý, sakatý var. Hemen koluna girer, oyunu senin gibi güzel abilerimize verdirir, yine kuyruða gireriz. Akþama kadar aç acýna olur mu? -Doðru. Peki ben size kumanya göndereyim, kaç kiþisiniz? -Üç yüz kiþiyiz de, sen kumanya gönderme. Gelmeyen filan olur yabana gider. Artan kumanyayý getirsek yiyemezsin. Sen en iyisi nakit ver. … Üç yüz kiþilik kumanya da iyi para tutar doðrusu. Ha hý dedik ya, tezahürat baþladý: -Seni Ankara’ya yollamaya ant içtiiik! Hay Allah, seçim belediye baþkanlýðý seçimi ama, niçin Ankara? Karýþtýrmýþ olmalýlar: -Ama bu belediye seçimi, Ankara deðil. Dinleyen kim. Bu heyecanla beni Yozgat belediye meclisine sokarlarda hiç þaþýrmam. Bir ara çok baðýrmýþ olacaðým, duydular. Ama, yine de kararlarý karar: -Seçmen isterse yollaaar, kimse engel olamaaaz! Arada biri de haritayý þaþýrdý: -Ankara’dan öteye Ýstanbul’a bile yollarýz. … Seçmen bu, isterse yapar. av.mehmetonder@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |