..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Olgunluða eriþmemiþ þairler ödünç alýr, olgunluða eriþenler çalar. -George Eliot
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




26 Mayýs 2016
Kaybettiðin Dava Temyizden Döndü Mü  
Mehmet Önder
-Dönmedi, diyorum sana arkadaþým. Bak, bugün son kez söylüyorum: Senin avukatýn sattýðý dava hâlâ temyizden dönmediii!


:AHFD:
KAYBETTÝÐÝN DAVA TEMYÝZDEN DÖNDÜ MÜ


Ortalýðý inleten korna sesleri, baðýrýþlar; insan ister istemez merak ediyor. Bayram deðil seçim zamaný deðil, günün göbeðinde bu ne gürültü.
Pencereye yaklaþýp aþaðýya baktým; yine o, Rasim. Her zamanki gibi ikinci kata çýkmaya üþenmiþ; trafiði felç etme pahasýna yolun ortasýndan dosyasýný soruyor. Gürültüden de sessiz sinema oynar gibi yalnýz dudak hareketleri belli oluyor. Daha doðrusu, trafik týkanýnca oluþan kalabalýk o kadarýný fark ediyor. Benim için sorun yok. Gelip öylece dikelse ne dediðini anlýyorum. En az günaþýrý yaptýðý gibi, temyizdeki dosyasýný sormaya geldiði belli.
Pencereyi açýnca gürültü býçak gibi kesildi. Kalabalýk, bana seslenildiðinin farkýna vardý; ve o an tüm baþlar, günebakan gibi bana çevrildi. Herkes bir yerlere varmak için yola çýkmýþtýr kuþkusuz ama, seyir çýkýnca iþ deðiþiyor. Trafiðin allak bullak olmasý hele, hiç kimsenin umurunda deðil. Yine de insanlarý daha çok bekletmemeli, deyip karþýlýk verdim:
-Ne var?
Soruyu duymadan bile biliyorum ama, insan onca izleyicinin karþýsýnda ne diyeceðini bilemiyor.
Ama o her zaman olduðu gibi hazýrlýklý:
-Afgat beeyy! O gaybettiðin dava temyizden döndü mü?
Al bakalým!
Küçük yerlerde avukatlýðýn iyi ve kötü yanlarý vardýr. Örneðin iþ aramaya hiç gerek olmaz. Halk levhayý gördü mü, kendiliðinden çýkar gelir. Tabi bu, iþin nadir iyi yanlarýndan. Bir de bizim Rasim gibi haftada en az dört kez fiilen, üç beþ kez de telefonla sonuç soranlar vardýr. Bu da iþin kötü yanlarýndan.
Az önce Rasim can alýcý soruyu sorup beklemeye geçmiþti ya; doðal olarak yine tüm gözler benim üstümde.
Herkes bana bakarken biz de Rasim’le bakýþýyoruz. O benden yanýt bekleyedursun, ben bir yandan da ikinci kattan yerin dibine girmenin en kolay yöntemini araþtýrýyorum.
Ama, ne kadar sessizliðe bürünsek boþ. Kalabalýktan bir kiþi de çýkýp, “Konuþacaklar, diye bunlarý mý bekleyip duracaðýz. Yürüyün iþimize gücümüze bakalým!” demiyor. Tam tersine meraklarý gitgide artýyor, gözleri daha bir parlýyor.
Yapacak bir þey yok. Yanýtlayacaðýz soruyu:
-Dönmedi.
Bu durumda ne yapsa beðenirsiniz? “Ýyi” dedi, kýyýya çekildi. Yaptýðý da çok olaðan; adam kýrk yýlda bir gelip geliþmeleri öðrenmeye çalýþmýyor ki. Sýk sýk, hatta buna zýrt pýrt da denilebilir, yaptýðý olaðan sorgulama yöntemini uyguluyor.
Ama kalabalýk daðýlmýyor. Asýl iþleri, iþlerine bakmak deðil de bizim olayýn ayrýntýlarýný öðrenmekmiþ gibi, yorum yapmaya da baþladýlar.
Yayalardan biri aldý ilk sözü:
-Ne oldu þimdi, kim dönmemiþ?
En öndeki kamyon þöförü de huzursuz:
-Yahu Allahýný seven bir þey söylesin. Boþuna mý bekledik bunca zaman?
Karþý taraftaki cip þöförü daha sinirli:
-Bu ne saygýsýzlýk, burada baþçavuþun beygiri mi bekliyor?
Karþý tarafýn ikinci sýrasýndaki araç þöförü bu lafý hiç beðenmedi:
-Arkadaþ, baþçavuþun beygiri beklemez zaten. Ya konuþur dinleyen olmaz ya da baþka bir þey yapar. Onu söylemeyeyim artýk.


Bizimki uzaklaþýp gidince ben de pencereyi kapattým. Gösterinin bittiðini anlayan yayalar yavaþça daðýlmaya baþladý. Araçlar da öyle, inadýna yavaþ, korna çala çala.



Rasim’le ertesi akþam da bir düðünde karþýlaþtýk. Daha doðrusu karþýlaþmadýk da, karþýdan karþýyayýz. Ben bir kýyýdayým, o en önlerde yer tutmuþ. Beni görünce elini def çalar gibi titretmeye baþladý. Bu da “Ne oldu, o kaybettiðin dava temyizden döndü mü?” demek oluyor.
El yüz hareketiyle “Hayýr dönmedi.” yapýyorum ama, ya ben anlatamýyorum ya o anlamýyor. Anlamadýðý, anlamadýkça sinirleniþinden belli. Bir an defi býrakýp, her iki avucuyla kartopu okkalamaya baþladý. Hiç kuþkum yok, bunlar da “Ne oldu, dosyam nerde kaldý?” sorusunun bir deðiþik eylemli görüntüsü.
Benim asýl korkum baþka. Adam en önde, orkestranýn yanýna oturmuþ; gidip “Arkadaþlar yaþamsal bir sorun var. Avukatým arka tarafta, yanýna gidemiyorum. Benim davayý kaybetmiþti. O dava temyizden dönmüþ mü dönmemiþ mi bir soruverin.” dese kýrmazlar, hatta hemen anonsa baþlarlar:
-Avu avu avu kat kat kat beyð beyð beyð. Kay kay kay bet bet bet tin tin tin…
Bu kez bakacaklar ses titreþimli, düzeltip soracaklar:
-Avukat bey, lütfen bizi daha fazla yormayýn. Beyefendinin davasýný kaybetmiþsiniz. Kaybettiðiniz dava temyizden döndü mü, dönmedi mi? Adam meraktan ölüyor!
Neyse ki, bu kadarý olmadý, o akþamý da el kol hareketleriyle geçiþtirdik.

     …

Hep söylerim, küçük yerlerde avukatlarýn siyasete bulaþmalarý da çok zararlýdýr. Bunu Rasim’in davasýnda daha iyi anladým.
Bütün aile efradý “Býrak bu iþleri!” diye yalvar yakar olsa da yine bir partinin yönetimindeyiz. Genel seçimler geldi çattý. Doðal olarak mahalle mahalle köy köy dolaþýyoruz. Bir mahalle toplantýsýnda milletvekili adayýmýz konuþuyor. Biz de yönetimdeyiz ya, saðlý sollu dizilendik. Adayýmýzýn her söylediðini alkýþlayýp yurttaþý heyecanlandýrmaya çalýþýyoruz. Arada halktan soru soranlar da oluyor. Bir an baktým bizim Rasim, ýsrarla da parmak kaldýrýyor. Yok, buna doðal olarak bir itirazým yok. Olamaz da. O da yurttaþ, o da ülkenin daha iyi yönetilmesini ister, onun da merak ettiði þeyler vardýr.
Adayýmýz ýsrara dayanamayýp hemen söz verdi:
-Buyur kardeþim, sorunuz neyse hemen yanýtlayalým.
Yalnýz o tam da benim korktuðumu yaptý:
-Benim sorum size deðil, avukat beye.
Ben sorularýný yanýtlamak için ayaða kalmakta olayým, hemen baþladý:
-Avukat bey benim davayý kaybettiydin ya, o dava daha temyizden dönmedi mi?
Ne söylersiniz bu durumda?
-Dün akþamdan beri dönmedi!
-Neden bu kadar gecikiyor? Yoksa bir istekleri mi var? Bir þey istiyorlarsa hallederiz yani. Para filan! Bir sor bakalým.
Bizim aday da hukukçu deðil, iþlerin öyle görüldüðünü mü sanýyor bilmem; o devam ediyor.
-Avukat bey, para filan, diyor! Yurttaþýn iþini görün yani.
Þimdi kaldýk mý iki arada bir derede. Ha hý, desen, bu iþlerin parayla döndüðünü sanacaklar. “Olmaz öyle þey.” desen, adýmýz iþ bitirmeze çýkacak. Dedim ya, küçük yerlerde avukatlarýn siyasete girmesi iyi deðil.

     …

Bu tür olaylar sýrf yolda belde, düðünde dernekte de olup bitmiyor. Adliye binasýnda daha renklileri yaþanabiliyor. Bir gün duruþma arasýnda bir iki kalem iþi yapayým dedim. Kalemin kapýsýna vardým, içerden baðýrýþlar geliyor. Hatta baðýrýþ da hafif kalýr; katibin sabrýný nasýl taþýrdýlarsa sesi ortalýðý inletiyor:
-Dönmedi, diyorum sana arkadaþým. Bak, bugün son kez söylüyorum: Senin avukatýn sattýðý dava hâlâ temyizden dönmediii!
Merak edip bakýnca ne göreyim, bizim Rasim. Israrcý da:
-Nasýl dönmedi!
Tam bu son soruyu sorduðu anda göz göze geldik:
Þaþýrdý biraz:
-Dosyayý soruyordum da!... Nasýl dönmez deðil mi?
“Postacý getirmemiþtir.” deyiverdim. O da sývýþmak için bahane arýyormuþ, “Gösteririm ben o postacýya!” dedi fýrladý gitti.



Dava dosyasý temyizden ne zaman mý döner? Rasim de onu soruyor ama…






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.