Yanlýþ sayýsýz þekillere girebilir, doðru ise yalnýz bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Ben bahçede bazen dolaþýyor bazen oturuyor bazen de yatýyordum. Terastan gelen gülüþleri ve konuþmalarý duysam da ne olduðunu tam olarak anlamýyordum. Az sonra terastan çýkan dumaný gördüm, daha sonra da burnuma kýzarmýþ et kokularý geldi. Ýstesem ben de terasa çýkardým; çýkmadým. Neden mi? O zalim doktordan laf iþitmemek için. Biliyorum, beni görünce mutlaka olumsuz ya da alaycý bir tepki gösterecek, belki de bana vurmaya çalýþacak. Gerçi Kenan Baba varken vurmaya cesaret edemez ama... Kenan Baba’nýn sesini duydum. Bir kere daha tekrarlayýnca beni çaðýrdýðýný anladým: -Badi, Badi arkadaþým! Neredesin? Sen de gel! Çabuk buraya gel! Koþarak merdivenleri çýktým, soluk soluða kalmýþtým. Hoca ve Tüccar benim bu halime güldüler; Doktor da pis pis yüzüme baktý. Masadan uzak bir yere oturdum. Masa donatýlmýþtý, üzeri yiyecek içecek doluydu. Tabaklardaki etler bitmek üzereydi, ama mangalda daha kýzaran pirzola, köfte ve tavuk etleri vardý. Dördü de kadehlerini tokuþturduktan sonra “Þerefe!” deyip içtiler. Tüccar þarap, diðerleri raký içiyordu. Kenan Baba o yüzden Tüccar’a takýldý: -Sacit, tüccarlýðýný içki sofrasýnda da gösteriyorsun. Þarap burjuva içkisidir derler. Sen de bizim gibi halktan biri olup aslan sütü içsen olmaz mý? -Estafurullah Baba! Burjuva kim biz kim? Ýçmesi hafif, o nedenle þarabý tercih ediyorum. Hem besleyici, saðlýklý ve de kan yapýyor... Sözünü bitiremedi, çünkü “kan yapýyor” deyince hepsi bastý kahkahayý. Tüccar gibi kilolu bir adamýn kana ihtiyacý olabilir miydi? Nasýl oldu bilmem, Doktor bir pirzola kemiðini önüme attý. Neden þaþýrýyordum ki, adam çöpe atacaðýna bana verdi. Tabii ben atýlan kemiðe kafamý çevirip bakmadým bile. Yemediðimi görünce sinirlendi: -Çok da kibarmýþ bu Badi madi, dedi. Kenan Baba, öfkesini belli etmeden ayaða kalktý, tabaðýndan bir parça et aldý, getirdi önüme koydu. Eti hemen yuttum. Zaten o, hiçbir zaman bir yiyeceði uzaktan atarak bana vermez. Doktor, Kenan Baba’nýn yaptýðýna kýzdý: -Buna fazla yüz vermiyor musun Baba? Et yemek onun neyine? Beðenmediði o kemiði yiyecek dünya kadar köpek vardýr. -Cihan Bey dostum, sen eskiden köylerde harman nasýl dövülürdü bilir misin? -Bilmem, ben köyde hiç yaþamadým, bütün hayatým þehirde geçti. -Harman düvenle dövülür, serili ekinleri o düven denilen altýnda kesici taþlar bulunan alet tane ve saman haline getirir. Düvenin önüne öküz, eþek, at hatta bazý yerlerde inek bile koþulur. Düvenin üzerine binen kiþi harman yerinde sabahtan akþama kadar bu koþulu hayvanlarý döndürür. Düvene koþulu hayvanlar bazen dururlar baþlarýný eðerler biri saðýndan diðeri solundan bir miktar ekin alýp yerler. Bu onlarýn hakkýdýr, yemeleri asla engellenmez; akþama kadar istedikleri kadar yerler. Engellenmez, çünkü karýnlarý doyunca hayvanlar zaten yemezler. -Ýyi de bu anlattýðýnýn konu ile ilgisi ne? -Þu: Badi bu evin bana göre bir ferdidir, evi bekleme görevini yapar. O nedenle bu evdeki yiyeceklerden yemek de onun hakkýdýr. Bu konuþma, buz gibi bir hava estirdi. Herkes sustu, bir müddet konuþmadý. (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |