Ýlk tek tanrýlý Ýbrani etnik ve Yahudi ýrkçý egemenlik, her tarafa kendi baðnazlýðýný yayýyordu. Bunu kabul etmeyen insan topluluklarýnýn bazýlarý köleleþtirilirken, köleliði kabul etmeyenlerin bir kýsmý öldürülüp diðerleri verimli alanlardan çöl ve kýrsal bölgelere sürülüyordu. Bölgenin kýrsal, daðlýk ve çöllerinde yaþayanlar zaten her gün hastalýk ve de açlýktan can veriyordu. Bunu bilen yoksul topluluklar ya mevcut tanrý ve dine inanýp tamamen kendilerini inkâr ederek yaþayacaklardý veya savaþýp onlarý devirmeliydiler. Çoðu zaman isyan etmekte iþe yaramýyordu. Topluluklarýn çoðunluðunu kendilerine inandýracak güç elde etmek için, Yahudilikten daha etkili bir din bulunmalýydý. Bilindiði gibi bu ikinci tek tanrýlý din Hz. Ýsa'nýn Peygamberliðinde Hýristiyanlýk olarak ortaya çýktý. Hýristiyanlýk, Yahudilik gibi tek bir etnik halkýn ýrkçýlýðýna dayanmadý. Tüm insanlýðý kurtaracaðý iddiasýna sarýlýp, bunda baþarýlý da olmuþtur. En açýk kanýtý, Avrupa kýtasýna yayýlmasýný gösterebiliriz. Ancak bölgenin yerli halklarýndan Araplarýn kaderi deðiþmediði gibi daha da kötüye gidiyordu. Doðal olarak Araplarda bir arayýþ içerisindeydiler. Bu arayýþýn öncüleri olan Arap tüccarlar ve Hz. Muhammed, öyle bir din icat etmeliydiler ki, her konuda içgüdüsel egoist duygulara hitap ederken, her türlü ýrkçýlýðý dünyanýn en büyük kutsalý ve kurtuluþu gösterip, üstüne kolayca kimse baþka yalan üretememeliydi. Ayný zamanda kendinden önceki iki dini, her tülü baðnazlýk ve ýrkçýlýkta geçemeliydi. Çünkü geçemezse daha kötü sonuçlar kendilerini bekliyordu. Bu yalan masalsý ayetlerin mimarý, Yahudi ve Hýristiyan akrabalarýndan çok iyi tecrübeler edinmiþ Hz. Muhammed ve ekibidir.

Hrýristiyan ve Yahudi Peygamberlerin din, aþiret baskýsý, zulüm, iþkence ve de talanlarýndan býkan Araplar, canlýlarýn dahi barýnamadýðý çöllere mecbur edilmiþti. Yaþadýklarý bölgenin en verimli alanlarý tamamen ellerinden alýnýrken, doðru düzgün nefes alýnamayacak çöllerde hapistiler. Baþka bir yere gitme þanslarý da yoktu. Araplar için topluca bir ölümdü bu. Ya orada aç kalarak hepsi tamamen can vereceklerdi veya çeþitli kutsal yalanlara dayanarak kendilerine kapý açmak zorundaydýlar. Ýþte Araplarýn ve de Ýslam dininin dünyada en iðrenç ýrkçý gerici, yobaz, baðnaz, katý kuralcý ve yalancý din toplum olmalarýnýn en büyük sebebi buydu. Arap ileri gelenler ve Hz. Muhammed baþka bölgelere gitme þasnlarý olmadýðýný bildiklerinden, her iki dine karþý savaþmaya karar verirler. Hz. Muhammed Ýslam adýyla buna teþebbüs ederken, kervan ticareti yaptýðý dönemlerde maddi, manevi, askeri tüm alt yapýsýný oluþturuyordu. Öyle anýnda ortaya çýkan bir olay deðildir. Ýslam dininin temel dayanaðýný diðer dinler gibi yalnýzca Arap etnik, din ýrkçýlýðýyla baþlatmadý Hz. Muhammed. Tanrý, din, kiþi, soy, (Peygamber ve Þeyh) kutsal kitap, ayet, dil, cinsiyet, Aþiret ve erkek egemenliði (Ataerkil) gibi ýrkçýlýklarýn hepsini ayný yücelik ve kutsallýkta Allah'ýn emirleri olduðunu ileri sürüp, insanlarý bunlara inandýrarak hareket etti. Ýslam dininin kendilerini insan yerine koyduðuna baþta Bedeviler olmak üzere çoðu Arap aþiretler inanýp, Hz. Muhammed'e destek vererek umut kapýsý aradýlar. Çünkü Arap Aþiretlerinden istisnalarýn dýþýnda, diðerlerini o güne kadar kimse adam yerine koymadýðý gibi insan olarak hiçbir zaman görmemiþlerdi.

Ýslam'ýn yalana dayanan masalsý ayetlerine insanlarýn nasýl inandýðýný, Ýslam ayetlerinin neden deðiþtirilemeyip eleþtirilmeyeceðinin katý baðnaz kurallar iyi analiz edilmelidir. Ýslam'ýn elini uzattýðý her alan ve nokta derince incelenirse, yürümek için basit bir adým atýþ ya da tuvalete gidiþte bile, akla gelmeyecek gerici faþist ýrkçýlýk ve katý baðnaz yalancý kuralcýlýk Allah emri olarak geçer. Asýl Ýslam'ýn özü bunun gibi basit örneklerde aranýrsa, ne olup olmadýðý daha net anlaþýlacaktýr. Þimdi sýrasýyla tek tanrýlý dinlerin masalsý ýrkçý düþüncelerini ayrý ayrý özetlersek, benzerlik ve farklýlýklarý daha net açýða çýkýyor.

Yahudiliðin Masalsý Temeli: Hz. Ýbrahim'le baþlayan ýrkçýlýk, Ýbrani halkýnýn diðer tüm dünya halklarýndan üstün yaratýldýðýna inanýlýp, Ýbrani etnik ve Yahudiliðin içerisine baþka halktan insanlarýn girmesi kolayca mümkün olmayan ýrkçýlýða (Semitizm) sahiptir. Farklý etnik halklar Yahudiliðe inanmýþ olsa bile, kendi etnik yapýsý içerisinde yaþamasý dayatýlýr. Tüm Yahudi Peygamberler ayný zamanda kral olarak kabul edilip, öncü olanlarýn dýþýnda diðer akrabalarýna kutsallýk atfetmezler. Kutsal kitaplarý olan Tevrattaki ayetleri, Allah'ýn yukarýdan gönderdiðini iddia etmezler. Allah; Yahudi Peygamberlerine zeka, düþünce akýl verdiði için, ayetleri peygamberlerin kendilerinin yazdýðýna inanýrlar. Yahudiliðin kutsal kitabý Tevrat, Yahudi Peygamberlerin yaþadýklarý hayat hikayelerinin özetidir ayný zamanda. Ýslam'da olduðu gibi Yahudi Peygamberler yanlýþ yapmaz diye üstün bir kutsallýk saplantýsý söz konusu deðil. Sadece Ýbrani halký tanrý tarafýndan diðer tüm ýrklardan üstün yaratýldýðýna inanýlýr ki, “Bu dünyada ilk din ve etnik ýrkçýlýðýn birlikte ortaya çýkýþýdýr”. Yahudi Peygamberlerin Tevratta yazýlan hayat hikayelerden dersler çýkarýlarak, Ýbrani halkýnýn mutluluðuna olacak þekilde yaþanmasýný ister tüm Yahudiler. Ýslam'daki gibi, Tevrattaki masalsý ayetler üzerinde koruyucu, kollayýcý ve deðiþmezlik zýrhý söz konusu deðil. Rahatlýkla deðiþtirebiliyorlar ve Ýslamcýlar gibi bunu kimseden saklamazlar.

Hýristiyanlýðýn Masalsý Temeli: Hz. Ýsa; önce Yahudi dinine inanmasýna raðmen, Yahudiliðe muhalefet ederek ortaya çýkmýþtýr. Hýristiyanlýðýn kutsal kitabý Ýncil ayetlerinin, Allah tarafýndan gökten melekler aracýlýðýyla gönderildiði söz konusu deðil. Hz. Ýsa'nýn düþünce, yaþam hikayesi olarak görülüp, Allah ona zeka direnç vermesi sonucunda Ýncili yazan ve yazdýran peygamber olarak taparlar. Ayný zamanda insanlarýn mutluluðu uðruna, Ýsa çekinmeden kendisini çarmýhta feda eden, Allah'ýn oðlu olarak görülür. Dikkat edilirse, Hýristiyanlýk'ta herhangi bir etnik halkýn üstünlüðü söz konusu deðil. Yalnýzca tüm insanlarýn Allah tarafýndan mutluluða kavuþabilmesi açýsýndan Ýsa, Allah'ýn oðlu olarak tek aracýdýr. Ýsa'nýn dýþýnda baþka bir kutsal kiþi asla kabul edilmez. Mehdi anlayýþýnda olduðu gibi Ýsa'nýn da bir gün tekrar geleceðine inanýlýp, tek bir etnik halkýn kurtuluþu deðil, tüm insanlýðý kurtaracaðý ifade edilir. Bu yüzden Hýristiyanlýk'ta etnik milliyetçilik söz konusu edilemez. Kutsal Ýsa ve bunun düþüncelerini savunan dinin önemi mevcuttur. Her etnik yapýdan insanlar, Hýristiyanlýk çatýsý altýnda, kendi dil, ulus kültürünü inkar etmeden rahatlýkla yaþama imkanýna sahiptir. Onun içindir ki, diðer dinlerden daha kolay Avrupa vb. kýtalara yayýlýp kendisine taban bulmuþtur. Hýristiyanlýk ilk yüzyýllarda Orta Doðu gericiliðini Avrupa'ya dayatmasý sonucunda mezheplere bölünerek, en sonunda Laikliði kabul etmek zorunda kaldý. Laiklik Yahudiliði de etkiledi. Çünkü Yahudiler Avrupa baþta olmak üzere dünyanýn tüm bölgelerine sürgün kitleler þeklinde gittiler. Gönüllü olarak hiçbir zaman topraklarýný terk etmek istemediler. Ana vatanlarý Ýsrail topraklarýna geri dönüþ umutlarý uzayýnca, Avrupa demokrasisi ve laikliðini benimsemek zorunda kaldýlar.

Ýslam'ýn Masalsý Temeli: “Burasý dikkat edilmesi gereken çok önemli noktadýr”. Ýslam'da Arap etnik, tanrý, din, dil, kiþi, (Soy) kutsal kitap, ayet, halife, mezhep, aþiret ve erkek cinsiyetçi ýrkçýlýk her þeyin üstünde ve her þeye hükmeder. Ýslamiyetin temeli ve Ýslam topluluklarýn tüm kültür ve de yaþamlarý bu mantýk üzerine kurulmuþtur. Mevcut ýrkçý noktalardan birisine inanmayan kiþi, baþta Arap sonra da Ýslam ümmetinden deðildir denilerek kâfir görülüp dýþlanýr. Taki tövbe edip yeniden inancýný kanýtlayýncaya kadar, kimse içine alamaz o kiþiyi korkudan. Ve Hz. Muhammed, Allah tarafýndan insan olarak deðil, insan üstü diðer tüm peygamberlerden yüce þahsiyet olarak görülüp tapýnýlýr. “Kuran Ayetlerini” hazýr sayfalar þeklinde gökten meleklerle göndermiþtir kendisine Allah. Ýleri sürülen bu mantýk, her türlü düþünceyi yok sayan ýrkçýlýðýn (Düþünce Irkçýlýðý) ta kendisidir. Ayetleri Allah gönderdiðine göre, kimse Allahý, Hz. Muhammed'i, ayetleri yanlýþ, eksik diyerek eleþtirip tartýþamaz. Çünkü Allah'ýn gönderdiði sözleri (Ayetleri) ve peygamberini eleþtirmek ya da reddetmek Allah'ý reddetmektir ki, bu kimsenin haddine deðildir denir.

Bu baðnaz faþist dayatmalar sonucunda Ýslam'a, Allah'a, Peygambere, soyuna, kutsal kitaba, ayetlere, halifelere, mezheplere, tarikat ve cemaatlere körce baðlanan insanlar düþünemeyen, göremeyen, duymayan, konuþamayan sürüler demektir. Ýslamiyetteki ýrkçý baðnaz faþist yapý diðer tüm Müslüman toplumlara ayný þekilde taþýnmýþ olup, bazý toplumlarýn kendi özgün kültürel yapýlarýndan kaynaklý ufak farklýlýklar görülse de, ýrkçýlýk etkisini her noktada þiddetle gösterir. Kendini bilmez uyanýk cahiller Ýslam barýþ dinidir, Ýslam'da þiddet yok, gerçek Ýslam adam öldürmez gibi aldatmayla, Ýslam'ýn katliamcý yüzünü saklamak amaçlýdýr. Ve akýl yoksunlarý Ýslam'ýn bu propagandasýna rahatlýkla aldanýyor. Bugüne kadar Ýslam'a baðlý tüm mezhep, tarikat ve cemaatlerden, insan kellesi kesilmesini reddeden ya da insan öldürmemiþ bir anlayýþý kimse gösteremez.

Ýslam'daki körü körüne bu saplantýlý yaþam biçimi, Yahudilik ve Hýristiyanlýk'ta bu kadar baðnaz ve derin þekilde görülmez. Düþünen her insan, kuran ayetlerinin hepsi Hz. Muhammed ve çevresindekilerin uydurduðu masallardan ibaret olduðunu rahatlýkla anlar. Allah; diðer peygamberlere ayetler göndermedi de, Hz. Muhammed'e neden gönderiyor? Peygamberse hepsi peygamber, Muhammed'in diðerlerinden en ufak bir üstünlüðü yok. Hatta Ýsa dini anlamda her ikisinden daha evrenselcidir. Ýslam'da her þeye giydirilen ýrkçý baðnazlýkla, halifelerin uydurduðu masallar bile kutsal ayetler olarak Kuran'a yerleþtirilmiþtir. Bütün bunlarýn Ýslam ýrkçýlýðý þeklinde hayata geçirilmesinin ana kaynaðý, Arap toplumunun yaþadýðý bölgenin iklim, ekonomik, aþiretçilik, dýþlanmýþlýk, açlýk ve katliamlarla gerçekleþen ölüm korkusudur. Araplarýn dýþýnda dünyanýn baþka hiçbir toplumunda bu kadar derin ýrkçý, ukala, yalancý ve korkuya dayalý bir kiþilik bozukluðu þekillenmiþ deðil. Bu masallar þu þekilde hayata geçirilmiþtir

Cemal Zöngür