Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattýr. -Anatole France |
|
||||||||||
|
“ Ulan senelerdir yediðim otun rengini senden mi öðreneceðim ” diye baðýrarak tilkiye bir çifte atar. Tilki acý içinde kývranmaya baþlar, kendine has sesler çýkarak baðýrýr. Biraz kendine gelince eþeðe saldýrýr, boynundan ýsýrýr. Eþek canýnýn acýsýndan anýrmaya baþlar. Böylece dalaþmalarý devam ederken seslerini duyan orman sakinleri etraflarýna toplanýrlar. Derken durum kral Aslan’a haber verilir. Aslan ikisini de huzuruna getirtir. Ýkisini de dinledikten sonra otun mavi olduðunu söyleyen, kavgayý ilk baþlatan eþeðe ceza vermez, tilkiyi haksýz bulur, cezalandýrýr. Tilki haksýzlýða uðradýðýný düþünür, buna çok içerler. Tüm cesaretini toplayarak “ Kralým, ot ne renktir? ” diye sorar. Kral hiç düþünmeden “ yeþildir ” der. “ Peki neden yanlýþý savunan, tartýþmayý kavgaya çeviren eþeði affettiniz de beni cezalandýrdýnýz? ” der. Kral Aslan çok sinirlidir, baðýrarak: “ Sen eþekle tartýþtýn, eþekle! Eþekle! ” diye baðýrýr. Kiþi veya gruplarýn bir kiþi veya grup ile karþýlýklý herhangi bir konu hakkýndaki, karþýt düþüncelerini açýklamak için yaptýklarý karþýlýklý konuþmalara tartýþma denir. Herkesle tartýþma yapýlamaz. Tartýþma sabit fikirli, ön yargýlý, art niyetli olanlarla, cahillerle, konu hakkýnda yeterli bilgisi olmayanlarla, inatçý, saygý ve edep fakiri kiþilerle yapýlmamalýdýr. Yani kral aslanýn dediði gibi eþekle tartýþýlmamalýdýr. Aslýnda tartýþmak çok da doðru bir eylem deðildir. Çünkü; dostla yapýlýrsa; dostun dostluðunu azaltýr, düþmanla olursa onun da düþmanlýðýný arttýrýr. Ancak þöhret için çabalayanlar, doðruyu açýklamak niyeti ile de olsa baþkalarýný maðlup ve mahcup etmek için yapýlan tartýþmalar, fayda yerine zarar getirir. Herhangi bir kimsede tartýþmada galip gelme sevgisi, savunduðu düþünceyi karþýsýndakinin aðzýndan duymaktan daha çok hoþuna giderse; o kiþi yanlýþlarýn içine girmiþ demektir. Bu gibi durumlarda tartýþmayý kazanma hýrsý diðer yanlýþlarýn da anasý olacaktýr. Tartýþmada kendince bir üstünlük tavrý takýnarak; sen bilmezsin ben bilirim pozlarýnda olmak da seviye düþüklüðüdür, hatadýr. Her söyleneni kendince doðrulamak için ikide bir hayýr öyle deðil demek de… Ýddia, aþýrý ýsrar ve inat da tartýþmanýn türleridir. Yalnýz yanlýþlarý düzeltmeyi, doðruyu söylemeyi ve itirazý tartýþmayla karýþtýrmamak gerekir. Hiçbir zaman unutmamamýz gerekense; birini tenkit etmenin eleþtirmenin, onunla tartýþmanýn o kiþiyi sevmediðimiz anlamýna gelmediði gibi, bunlarý yapmamamýzýn da, onu sevdiðimiz anlamýna gelmediðidir. Israrýn, ön yargýlý ve sabit fikirli olmanýn, böbürlenmenin, iyi bir þey olmadýðýný, insanýn noksansýz olamayacaðýný koca Mevlana çaðlar ötesinden bakýn nasýl seslendiriyor: Yüzde ýsrar etme, doksan da olur. Ýnsan dediðinde, noksan da olur, Sakýn böbürlenme, elde neler var, Bir ben varým deme, yoksan da olur. Görüldüðü gibi tartýþma çokça baþvurulmasý gereken bir þey deðildir. Fakat sorgulama her zaman yapýlmasý gereken bir þeydir, hatta gerçeklerin anlaþýlmasý ve ortaya çýkmasý için mutlaka yapýlmasý gereken bir þeydir. Yaradan’ýmýzýn bize öðüdüdür. Mealen ayette der ki ; “ bir þey duyduðunuzda ona göz kulak kapalý dalmayýn.” , “Ayrýca sorgulamayan insan cahil, sorgulatmayan insan zalimdir.” Gerçeðini de unutmamak lazým. Ben de PUSULA adlý þiirimde; PUSULA Allah diyor; sorgula, Farz eylemiþ her kula, Herkese inanýrsan, Konarsýn daldan dala. *** Duyduðuna inanma, Gördüðün belki doðru, Zannýn ardýna düþüp, Ahir ateþte yanma. Diyorum. Þayet tartýþmaya mecbur kalýnýrsa herkesle tartýþýlamayacaðýný bilerek, tartýþacaðýmýz kimseyi iyi seçmeliyiz. Tartýþma bir seviye, bir olgunluk meselesidir, herkesle yapýlacak bir þey deðildir. Seviyeli, kýrýp dökmeden tartýþmak ve tartýþýlabilir olmak bir olgunluktur, bir haslettir ve her þeyden önce bir erdemdir… Selamým, muhabbetim; kendini tartýþýlabilir olma erdemine eriþtirmiþlere, her ortamda tartýþýlabilir olanlara ve tartýþma sonrasý da dost kalabilen uygar bireylere gitsin. ESEN KALIN… Abdullah HAKTANKAÇMAZ ah6334@gmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Abdullah Haktankaçmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |