Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Dadaloðlu’ndan, Karacaoðlan’dan, babasý Muharrem Usta’dan türküler havalandýran Neþet Ertaþ, kaynaklardan aldýðý sözleri, deyiþleri, ezgileri en güzel biçimiyle sunar da… Türkülerini, kendisi yazmaya, bestelemeye gelince iþ; “gonül”süz olmaz bir oyun hava, bir türkü, bir bozlak… “Gonül” kelimesinin Neþet Ertaþ’ýn türkülerinde ve yaþamýnda çok özel bir yeri var. O adeta, týpký Yunus gibi, Hacý Bektaþ-i Veli gibi kendisini “gonüller yapmaya” adamýþ biri... “gonül”ün geçmediði türküsü yok denecek kadar azdýr. “Þu garip halimden bilen iþveli nazlým Gönlüm hep seni arýyor neredesin sen Tatlý dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm Gönlüm hep seni arýyor neredesin sen” Bir baþka türküsünde: “Küstürdüm gönlümü güldüremedim Baharým güz oldu yazým kýþ oldu Gonüle yarini bulduramadým Baharým güz oldu, yazým kýþ oldu” Diye dert yanar. Bir türküsünde babasý Muharrem Ertaþ’ý “gonül delisi” olarak niteler: “Ay dost deyince yeri göðü inleten Muharrem ustaydý bunu dinleten Gonül kýrmazýdý bilerekten, bilmeden Ýnsan velisini neyledin dünya Sazýný çalarken kendinden geçen Gonülden gonüle kapýlar açan Aþkýn dolusunu nefessiz içen Gonül delisini neyledin dünya” “O garip gonüllüm, dertli bakýþlým Feleðin elinde sinesi taþlým Yüreði yaralým, gözleri yaþlým Gonül evi yýkýk, viraným nerde” “Gonül”ü bilir, “gonülden anlayana” saygý duyar, “gonülden bilmeyene” kahreder Neþet Usta.. O’na göre, insanýn yapan kavramlarýn baþýnda “gonül” gelir. Ýnsan sevgisinde de, memleket sevdasýnda da “gonül” vardýr. Kimi engin, kimi yüksek evlerinen Kimi fakir, kimi zengin beylerinen Kazalarýn. Nahiyelerin, köylerinen Gönlümün içinde yerin Kýrþehir. Sevinirken, coþarken de “gonül”e baðlar duygularýný, oyun havalarýna yansýtýr. “Atý olan el atýna biner mi Seven gonül sevdiðinden döner mi?” Diye. “Gonül uçup gidiyo Günler aþýp gidiyo Ömür geçip gidiyo Gel yanýma gel, gel.” “Ben bilmem onu beþi Sensin gönlümün eþi Garip gönlümün güneþi Gel yanýma gel” “Kaþlarýn karasýna Kurbaným arasýna Anca sen merhem olun Gönlümün yarasýna” Bazen de “gönlü” yanar, acý çeker, çýrpýnýr, feryat eder… “Yýllar yýlý çektim bu zalým derdi Yandý Kerem gibi, gönlümün yurdu Güller dost baðýnda nideyim gülü Soldu benim gülüm, güller içinde” “Ben bu yýl yarimden ayrý düþeli Her günüm bir yýla döndü gidiyor Gine zýndan oldu dünya baþýna Gönlüm ataþlara yandý gidiyor” “Yandý baðrým yandý yar deyi deyi Gonül yar istiyor yaram sar deyi Þurada bir garip yarim var deyi Hatýrdan çýkarma ara sevdiðim” “Daðý duman olanýn Hali yaman olanýn Uyku girmez gözüne Gönlü viran olanýn” Gerçeði ararken de, bulunca da, “gonül”e baðlar sözlerini… “Coþkun sel gibiydim yoruldum gayri Çok bulanýk aktým duruldum gayri Nice güzel gördüm hep ayrý ayrý Hakikatte gonül bir imiþ meðer” “Gonül kýrmak”, “gonül”den anlamamak en büyük yanlýþtýr Neþet Ertaþ’a göre. Hep uyarýr, hep yakarýr “gonül”ler kýrýlmasýn diye… “Gonül bilmeyen çoktur Bilmeyende gonül yoktur Bilmiþ ol ki gonül haktýr Sakýn ol ha kýrma kardaþ” Gelenekleri, görenekleri, âdetleri iyi bilir, çok da önem verir. Yine “gonül”le birleþtirerek. “Ey erenler Hak aþkýna Kalkýn samaha dönelim Gonüldeki dost aþkýna Kalkýn samaha dönelim” Her konuþmasýnda, tüm insan iliþkilerinde “gonüllerinizin hýzmatçýsýyým” diyecek kadar mütevazi, bir o kadar da insancýl kiþiliðe sahip Neþet Usta, bu insancýl yapýsýný tüm türkülerine de yansýtýr. “Nedir senden çektiklerim Deli gönlüm, Abdal gönlüm Gözyaþýmý döktüklerim Deli gönlüm, Abdal gönlüm” “Ey garip gonüllüm dertli yoldaþým Niye belli deðil baharýn kýþýn Var mýdýr sormazlar ekmeðin aþýn Zengin isen ya bey derler ya paþa Fukaraysan Abdal derler ya cingan haþa” Sevgiyi, “gonül”den “gonül”e giden ince bir yolun oluþturduðuna inanýr. “Gonül daðý yaðmur yaðmur boran olunca Akar can özümde sel gizli gizli Bir tenhada can cananý bulunca Sinemi yaralar dil gizli gizli Dost elinden gel olmazsa varýlmaz Rýzasýz bahçenin gülü derilmez Kalpten kalbe bir yol vardýr görülmez Gonülden gonüle gider yol gizli gizli” “Gonül”deki gülün solmayacaðýný vurgular türkülerinde. “Kurusa fidaným güllerim solsa Gönlümde solmayan gülümsün benim Yapraklarýn gazel olsa dökülse Daha taze fidan dalýmsýn benim” Memleket özleminde de, sevdiklerine hasret kalýnca da, sýkýntýya, dara düþtüðünde de “gonül”e sarýlýr Ertaþ; “gonül bilen” arar. Derdine çarenin tabiplerde deðil, “gonül”den anlayanda olduðuna inanýr. Hasret düþtü gönlüme Gonülden yaralýyým Tabipler derman vermez Bir bahtý karalýyým Gonül bilenim nerde Gonül alaným nerde Bu devasýz derdime Derman olaným nerde Gonül derdi yâr derdi Hasret yaman zor derdi Onu çekmeyen bilmez Çekenlere sor derdi Garibim gonül arar Gonül bilene sorar Bu gonül yarasýný Gonülü bilen sarar Bazen de umutsuzluða düþer, umduklarýný bulamamaktan, yanýldýðýndan ve anlaþýlmamaktan yakýnýr. “Gönlü”nden geçenleri bulamamaya hayýflanýr. “Sen aðladýn caným, ben ise yandým Dünyayý gönlümce olacak sandým Boþ yere aldandým, boþuna kandým Ýrengi gözümde solan dünyada Ah yalan dünyada, yalan dünyada Yalandan yüzüme gülen dünyada” “Bilmez yar gönlümden bilmez Akan gözyaþlarým dinmez Bir kere yüzüme gülmez eyvah Kendim ettim kendim buldum Gül gibi sarardým soldum eyvah” Sehir vakti yârinin kapýsýný çaldýðýnda; Hep gonüller muradýdýr aþýðýn Nöbetin bekleyen alýr keþiðin Beklemeli þu sultanýn eþiðin Günde yüzbin kere yüzler sürmeli” Der de, bulamayýnca da kahirlenir, “gitme” diye yakarýr sevdiðine. Neden gonül neden sensiz olmuyor Çaresiz dertlerim derman bulmuyor Azdý yaralarým iyi olmuyor Þu garip hâlimi görmeden gitme” Daha onlarca türküde, yüzlerce mýsrada “gonül” ile Neþet Ertaþ’ý birleþtiren, bütünleþtiren yol, þiirlerdeki, ezgilerdeki sevginin de ifadesidir bir anlamda… Ama, Neþet Usta’nýn türkülerindeki tüm “gonül”leri ne anlatabilmek mümkün, ne de böyle birkaç sayfaya sýðdýrabilmek…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Atýlgan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |