Yaþamdan korkmayýn çocuklar. Ýyi, doðru bir þey yaptýnýz mý yaþam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Evimizin tek oðluydum! Zavallý annem, evlenince beni, hanýmýna ezdirmeyeceksin deðil mi, diye her zaman tembihlerdi! Nihayet yýllarca duyduðum o zaman gelmiþti! Annem, geçine bileceðini zannettiði, bir gelin bulmuþtu! Israrla evlenmemi istiyordu! Yaþým 23 civarýndaydý! Peki, anne, mademki çok istiyorsun olur dedim. 8 ay niþanlý kaldýktan sonra, evlenmiþtim. Aslýnda çok huzurlu ve mutluydum… Bir müddet sonra annende, fevkalade bir deðiþiklik olduðunu, fark ediyordum. O yýllarda kýymetli refikam, aile bütçemize katký saðlamak maksadýyla, halý dokumak istediðini söylemiþti. Niçin diye sorduðumda, ben alýþkýným, bir meþguliyetim olmalý dedi. Haklýydý! Annem, gelinimi koluma takayým, biraz gezeyim arzusundaydý. Fakat annemle refikan arasýnda, yaþayýþ ve anlayýþ farký bulunmaktaydý. Annem, gelinine her istediðini yaptýrmayý ve parmaðýyla oynatmayý bekliyordu. Refikam her bahçeye çýktýðýnda, aleyhinde konuþarak kendisine, neler yaptýklarýný anlatýyordu. Ben de haklý olarak, küçüklüðümden belli aldýðým öðütler sebebiyle, bir ön yargým mevcuttu. Annemi gelinine asla ezdirmemeliydim! Fakat genel ahlakým, herkese söz hakký tanýmaktý. Birkaç defa annemi rahatlatmak adýna, refikama yüksek sesle çýkýþýyordum. Annemim memnuniyetini gözlemliyordum. Zavallý refikam, çaresizlikten kývranýyordu. Ben yine bir yolunu bularak, gönlünü almaya çalýþýyor ve onu ikna etmeye çalýþýyordum. Ýþ yoðunluðum çok fazlaydý! Yoruluyordum, dinlenmek için eve geldiðimde, yine annem hiç durmuyordu, sürekli refikamý karalýyordu. Artýk öyle bir ruh halini aldým ki, eve gelmeye çekiniyordum. Annemden, ayný teraneleri duyacaðým diye… Gariban babamýn, annemin üzerinde bir otoritesi yoktu. Annem her ne derse, ona tabi olmak zorundaydý. Yoksa annem, babamý periþan ederdi! Yine bir pazar günü, refikam halý dokurken, annem fýsýltý halinde kulaðýma, benzer þeyleri anlatmaya baþlamýþtý. Usanmýþtým artýk, anne tamam sana inanýyorum, fakat gelinini çaðýralým, bakalým o ne diyormuþ diyerek, Hiç fýrsat vermeden refikamý çaðýrdým. Annem þunlarý söylüyor, bu konuda sen ne söyleyeceksin dedim. Refikam, olayý teferruatýyla anlattý. Anneme senin anlattýklarýn doðru, yoksa gelininmi ki? Diyerek yeniden sordum. Annem baktým çaresiz yutkundu ve onun anlattýklarý doðru diyerek, gerçeði bir kez daha, kabullenmek zorunda kaldý. Fakat bunlar, annemi daha çok tahrik ediyordu. Gelinine karþý maðlubiyeti, kabullenemiyordu. Kahvaltýda babama, bir adet fazladan yumurta haþladýn diye, annem yine ortalýðý karýþtýrdý. Sessiz kaldým, çünkü annem daha çok hiddetleniyordu. Refikama, bugün seni annenlere götüreyim ki, yoksa annem seni akþama kadar, ibikler dedim. Peki dedi ve annesine býraktým. 1982 li yýlýn aralýk ayýndayýz. Babam saat 15.00 civarý dükkâna geldi. Buyur baba hoþ geldin diyerek, hal hatýr soracaktým ki, babam sözlerine baþladý. Annen eþyalarýnýzý, bahçeye çýkarttý ve derhal bir ev bulup, ayrýlmamýzý söylemiþ. Baba canýn sað olsun, önemli deðil gel bir þeyler iç dedimse de, annen kýzar duramam diyerek hýzlý adýmlarla, gözlerden kayboldu! Aralýk ayýnda ve kýþýn ortasýnda, bir ev nasýl bulunacaksa, bulunacak ve oraya taþýnýlacak. Refikamýn, bu olanlardan hiç haberi yoktu, annesigilde akþam, beni bekliyordu. Gün içinde, gittim bahçeye baktým ki, hakikaten eþyalar dýþarýdaydý. Þaþýrdým kaldým. Muhannete muhtaç olmamak, en önemli hasletimdi. Fakat çaresizdim! Arkadaþlardan ve çevremden araþtýrdým, hiçbir yerde kiralýk ev yok. Akþam kayýnpederime, sýkýlarak konuyu açtým ve sað olsun bizlere, moral verdi. Sabah olsun, hayýr olsun, bir þeyler yaparýz. Nihayet çaresizlikten, bir bahçenin kenarýna yapýlmýþ, çamaþýr hanelik gibi, iki odasý bulunan bir eve taþýndýk Eþyalarýmýzý, annemlerin bahçesinden taþýrken, bir kova odun ve kömür dahi vermemiþlerdi. Oysaki hepsini de ben almýþtým! Taþýndýktan sonra, iþ yoðunluðun sebebiyle, annemlere 15 gün kadar uðrayamamýþtým. O zamanlarda telefon çok yaygýn deðildi. Bizde de bulunmuyordu. Bir gün annemlere uðradým, fakat perdeler çekiliydi! Zile bastým, epey bekledim ve nihayet kapý aralanmýþtý. Annem þiddetli öksürüyordu. Babam hasta yataðýnda yatýyordu. Biraz moral verdim, neþelendirdim ve doðruca yeni evimize götürdüm. Muayene, ilaç derken tez bir zaman da saðlýklarýna kavuþtular, þükürler olsun. Annem ben iþe gidince, gözyaþlarýna hâkim olamamýþ, gelinine içini açmýþ. Ben sizleri, kýþýn ortasýnda dýþarýya attýðým halde, yine siz bize sahip çýktýnýz diyerek aðlamýþ. Elbette ki sahip çýkacaðýz, anamýz, atamýz. Her ne kadar çaresiz kal sakta, anne ve babamýza asla bir tavýr alamayýz. Þunu da bilmeliyiz ki; Rahmetlik Seyit Kutup derki; satýrlarýnda, “Anneler, erkek evlatlarýný evlendiklerinde, gelinlerinden kýskanýrlar, elin kýzý geldi ve aslan gibi oðlumu elimden aldý” diyerek hayýflanýr ve içten içe kinlenirler tespitini yaparak, bunun fýtri bir temayül olduðunu beyan ediyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |