Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Ya üç,ya dört!...Aslýnda daha öncesine ait anýmsadýklarým da vardý:boz bulanýk....Emeklediðimi hatýrlýyorum desem,biliyorum kimse inanmayacak.Yalan söylemiyorum,çünkü;hala emekliyorum... Fakir bir ailenin,beþ çocuklu, ahþap bir evinde geldim dünyaya.Babam gezici marangozdu ama, zor yýllar olmasýndan dolayý iþ bulamýyordu yakýn çevrede.Bu yüzden yanýmýzda deðildi çoðu kez.Babam; çay,þeker,yað,parasý kazansýn diye evin bütün iþlerini annem sýrtlanýyordu bundan böyle.Çift sürmek,harman kaldýrmak,hayvanlara bakmak,eve odun temin etmek,beþ çocuða analýk yapmak,onlara kol kanat germek hep anneme düþüyordu. Vurmalý tutmalý bir kadýndý annem ve iþinin üstesinden gelmesini de çok iyi bilir di doðrusu...Ne yapar,ne eder her iþini zamanýnda bitirirdi.Ortadan uzun boyluydu,upuzun saçlarý vardý.Yürürken kalçalarýný döverdi örgüler.Giydiði her þey yakýþýrdý.Zaten çok giyeceði de yoktu aslýnda. Deðiþtirim yapacak kadar giysi iþte...Sanýrým,o yýllarda herkes böyleydi. Çoðu kez sert bir görünüþe sahipti annem.Bu görüntünün altýnda taþýdýðý yumuþak yüreðinin farkýndaydýk biz beþ çocuk.Anlaþýlan babamý da çok seviyordu.Bunu evlendikten sonra daha iyi anladým.Sevmeseydi eðer,ondan beþ çocuk doðurup,sonra da aileyi taþýmak gibi bir aðýrlýðýn altýna atmazdý kendini.Tabii bunda o yýllarýn ahlak kurallarýna;namusa,þerefe baðlý olmanýn payý da vardý þüphesiz..Hem hiç tanýk olmadým evimizde ‘kavga’ denen olaya.Demek ki annem, sert mizacýný dýþarýya karþý kullanýyor,evde munis bir kediye dönüyordu.Ona hayran olmamak mümkün deðildi doðrusu!... Babam iþinden dolayý çoðu kez yoktu aramýzda. Ankara,Ýstanbul gibi þehirlere gidiyor,aylarca gelmiyordu.Bunu daha sonra, onun aðzýndan da dinledim.Hem yapý,hem ahþap iþlerinden anladýðý için,bir grup arkadaþý ileberaber hastane, postane,otel inþalarýnda çalýyordu.Ne kazanýyordu,ne kadar kazanýyordu?Bunu hiç sormadým babama..Zaten paranýn ne anlama geldiðini bilmediðim için önemi de yoktu...Önemini anladýðým yýllarda ise babam yanýmýzdaydý artýk.Anlaþýlan evinden,eþinden,çocuklarýndan ayrýlmak istemiyordu.Evimizin yan tarafýna yaptýðý ‘koruluk’ denen çatýnýn altýna tezgahýný kurmuþ,polonyasýný da yerleþtirmiþti.Orada kapý,pencere,dolap,tekne gibi ufak tefek þeyler yaparak,evimizin harçlýðýný çýkarýyordu.Daha önceleri sadece özlüyordum babamý,þimdi ise tanýyor,tanýdýkça seviyordum da...Yumuþacýk bir yüreðe sahipti.Yaptýðýmýz hiçbir þeye kýzmazdý.Biz de þýmarmazdýk onun bu tutumu karþýsýnda.Zaten ‘þýmarmak ne’ bilmezdi o zamanýn çocuklarý..Fakat aþýrý bir saygýmýz da vardý ona.Nereden,nasýl kaynaklandýðýný sorarým kendime bu saygýnýn. Þimdiki çocuklara bakýyorum da hiç bize benzemiyorlar.Onlardan umudumu falan kesmiþ deðilim,asla!..Çünkü ‘onlarý biz yetiþtirdik,gelecekte bir þeyler beklemek de hakkýmýz olmalý’ diye düþünürüm her zaman...Kýnama gibi bir hakkýmýn olmadýðýný da...Aslýnda bu durumu kabullendiðimizi gören yeni kuþak;kilere giden deliði keþfetmiþ fare gibi yararlanmasýný iyi biliyor doðrusu..Ne denir:Akýllý kuþak!....Akla gelmedik þeyler istiyorlar,biz de alýyoruz.Ýllaki de olacak her istekleri..Hele bir “olmaz,bunu alacak gücümüz yok” de bakalým gör olacaklarý..Ama diyemeyiz iþte!..Dediðimiz anda geçmiþte yaþadýðýmýz yokluklar gelip oturuverir yüreðimize;’olur!tamam!..’deriz gene de..Sözde kendimizi kurtarýrýz iþlediðimiz kötülükten. Hiç unutmam;ellili yýllardý;ben yine dört beþ yaþlarýmda,zayýf,incecik yüzünden gülüþü eksik etmeyen,biraz da duygulu bir çocuktum.Yaþýma göre uzun,kumral,kalýn saçlarým vardý.(Aðarmasýna ve kesilmesine raðmen hala böyledir)Annem hep örgülü tutardý onlarý;hem de zencilerin saçlarý gibi çok sayýda örgülerle...Örgüler ta kaþlarýmýn üzerinden baþlar,uçlarýna kadar devam ederdi..Bir daha ki banyo zamanýnda çözülmek üzere,öylece gezerdim.En az on beþ gün desem, þaka gelir þimdi..Babam, dini konularda duyarlý biri olduðu için baþýmýzý da örttürürdü bize.”Günah olur,derdi;kýzlar baþýný açmaz!..” Þimdiki boyalý,permalý,röfleli,kesilmiþ ,baþý açýk halimizi görse ‘ne der’ acaba diye düþünürüm.Ama benim babam “kýzlarým böyle de güzel,onlarý gene seviyorum,iyi ki benim günah bilip söylediðim þeyleri öðrenmemiþler” derdi.Çünkü benim babam;tanrýya yakýn olduðu kadar,insana da yakýndý!..Onu özledim!.. Bu son cümlemi yazarken, topraðýn altýna doðru kaydý duygularým.Kendimi tutamayýp aðladým.Zaten ben,bebekken de çok aðlarmýþým.Belli ki isyanlarým vardý dünyaya insan olarak gelmekten yana..’Kimse bilememiþti bunu, benden ve tanrýdan baþka’ desem,yalan söylemiþ olurum.Aklým erdikçe,hesaplaþmalarým arttýkça yani, uzaklaþýp gittim tanrýdan...Kendi cehennemimi kendim yarattým sonunda.. Not:Devam edecek...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |