Kemiren sözler.sakin durmak.sessizce durabilmek saatlerce.kendinden nefret etmek.ellerini izlemek.terazi gibi dengesiz olmak.tanrýnýn elinde.kendini aramak.kitaplar ve insanlar içinde.kalbin, ölmeden durmasý için dua etmek.düþünememek.kafasýz olmak.çok içilen bir gecede uykuya dalmadan önceki o anýn tadýný çýkarmak. heycanlanmak. kýpýrdamamaya çalýþmak.hareketsiz kalmak.nerede bir çocuk aðlasa, nerede bir çocuðun caný yansa sebebinin sen olduðunu hissetmek.seni anlamayýp anlamýþ gibi yapan insanlarý bilinç kapalý bir þekilde dinlemek.gözleri gülmeyen insanlara bakýp üzülmek.dönme dolabýn amacýný anlamaya çalýþmak.hiç yol almamýþ insanlarýn hayatlarýyla oynayan, çok hücreli yaþýyormuþ gibi görünüp tek hücreli konuþan insanlarýn çevrende olduðunu fark etmek.boþ sokaklarda dolanmak.yaðmur yaðýnca sevinebilmek.kýþýn kalpsiz olduðuna inanmak.bütün gidiþlere üzülmek.karýna saplanan aðrýlarýn beyninin içindeki þeylerden oluþmuþ olduðunu öðrenmek.özlemek.yollarýn asla sonunun gelmemesini eski bir þarkýdan öðrenmek küçük beyinle.bizleri bekleyen gerçeklerin boþ tüfekleri.plastik ördeðin hiç deðiþmeyen suratý.benim hiç geçmeyen müziðim.Yavuz Çetin’in Leo Fender’in elini sýkýp sýkmadýðýný merak etmek.geçmesi günlerin.eski bir dostla selamlaþmak.istanbul aðrýsý.nefesi hissederek almak.alabilmek.dünyayý gezen bir adamla gözgöze gelmek, yüzünde uzaklarý görmek.özgürlüðünü hissetmek…bir futbol oyununda ki en romantik adam kalecidir demek.yanlýz tek baþýna.ama bir numara.günlere aþina olmak.sessizce yaþamak.dergiler, posterler, hayaller arasýnda.düþünmek.daha çok düþünmek en uzaklarý düþünmek.