Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides |
|
||||||||||
|
Türkiye, seçim atmosferine girmiþ bulunuyor. Halký aldatmak için, halký kandýrma yarýþý baþlayacaktýr. Bütün partiler, “en demokrat” görünme yarýþýna girecekler ve en hýzlý çalýþan yalan makinesi olabilmek için büyük mücadelelere soyunacaklardýr. Kimileri, sadece ikiyüzlülük yapmayacak; belki bin bir surat olabilmenin tüm hünerlerini sergileyecektir sýkýlmadan. Demokrasi adýna; özgürlük ve eþitlik adýna, ne hokkabazlýklar yapýlacaðýný ibretle göreceðiz. Görebilmek için de, hep uyanýk durmalýyýz. Türkiye’de demokrasi var mýdýr? Demokrat bir parti var mýdýr? Herkesin aðzýndan düþürmediði “demokrasi” sözcüðü, yüreklerinden koparak mý söyleniyor? Ya da, kimin için demokrasi veya nasýl bir demokrasi isteniyor acaba? Hep, ehven-i þer tercihlere mi mahkûm olacaðýz? Neden ve niçin sorularýyla kendimizi sýnava çekmeli; olay ve olgulara geniþ bir perspektiften bakmalý; her söz ve davranýþýn üzerinde objektif bir tarafsýzlýkla iyice düþünmeli, doðru kararlara ulaþýp, doðru tercihler yapabilmeliyiz. Tarih, hep tekerrür etmek zorunda olmamalýdýr. Demokrasi, halkýn, kendi kendisini yönetmesi ise; halka yönetim hakkýný sunan bir parti, bir örgüt veya bir kuruluþ var mýdýr? Baþka bir söylemle söylersek; halkýn, yani seçmenlerin, önseçim süzgecinden geçirilerek adaylarýný belirleyen/belirleyecek bir parti mevcut mudur? Halka raðmen, demokrasi olabilir mi; olursa, ona demokrasi denilebilir mi? Elbette ki hayýr. Adaylarý, halkýn/seçmenin kendisi seçmiþ olsaydý; o adaylar, seçildiðinde, kendilerini aday gösteren halka hizmet edeceklerdi; yok, kendilerini, tepeden inme/tayinle aday gösteren, (halka raðmen) parti liderleri seçecek ise; adaylar, seçildiðinde kendilerini aday gösteren liderlerine kul/köle olup, sadece onlara hizmet edeceklerdir ve halk, umurlarýnda bile olmaz. Parti liderleri, bu duruþlarýyla, birer demokrat deðil; demokrasi cilasýna bandýrýlmýþ yüzleriyle, “demokratik” boya hileleriyle kamufle edilmiþ birer despot, birer diktatör þef olmuþ olmazlar mý? Bu þefler, istediðini “hain” ilan edebiliyor; ya da istediðini aday göstererek, (halkýn iradesine raðmen) halkýn oylarýyla, halkýn baþýna taç edebiliyorsa, böyle bir demokrasi, neme nem bir þey olur acaba? Bir seçimde, halkýn adaylarý yerine, parti baþkanlarýnýn (emirlerine amade) adaylarý ya da þu zümre, cemaat veya sýnýf oligarþilerinin, (kendilerine baðýmlý olacak) adaylarýnýn yarýþý olacaksa, böyle bir seçimin sonucundan demokrasi ortaya çýkabilir mi? Seçilen adaylar, halktan yana kararlar alýp, halkçý tavýrlar sergileyebilirler mi acaba? Yok; þüphesiz, sahiplerinin sesi olabilirler ancak!.. Bir kere, adaylarý, halk, kendi özgür iradesiyle ortaya çýkarabilmelidir. Halktan her hangi bir kiþi; akil, yaþ, tahsil durumu vb. gibi genel kriterleri taþýyabilen herkes, özgür iradesiyle ve eþit koþullarda kendisini aday adayý olarak gösterebilmelidir. Halk/seçmenler, ortaya çýkan bu aday adaylarýn içinden, istediði gibi, kendisine yararlý olabileceðine inandýðý en ideal adaylarý, bir önseçim süzgeci ile eleyip, özgürce tercih ve seçimini yapabilmelidir. Halk, kendi özgür iradesiyle seçtiði adaylardan þikayetçi de olamaz; ancak, yanlýþ kiþiyi seçtiði için kendisine kýzýp, bir daha ki ön seçimlerde daha özenli ve daha seçici davranacaktýr o kadar. Gittikçe, bu tür tecrübelerle uzmanlaþacak ve öyle bir an gelir ki, hiçbir aday adayý, demokrasiyi özümseyip içselleþtirebilmiþ bir halký, (kendisini kamufle ederek) kandýramayacaktýr. Ýþte, bugünkü gibi, halka tepeden bakan, halkýn iradesini hiçe sayan bu tür despotik kural ve kuralcýlara, halk, sandýkta oylarýyla vurmalý ve onlara, gerçek demokrasinin ne olabileceði dersini verebilmelidir. Bundan sonra, halka söz hakký tanýmayan, her türlü eleþtiriye kapalý, özeleþtiri vermekten uzak, baþka iradelere uþak iradesizlere, halkýn da bir iradesinin olduðunu gösterebilmelidir. Sizin eleþtiri ve görüþlerinize tahammül edemeyecek kadar kariyerist ve egosunu tatmin etme bencilliðinden baþka bir hedefi olmayan “þef” müsveddelerine; sizi taþýyacak kapasiteden yoksun olanlara; demokrat olmayý bile beceremeyenlere oyumuzu vererek, onlarý, daha çok yetkilerle donatacak olan, hak etmedikleri yeni tür statüler sunmamalýyýz. Halkýn eleþtiri ve görüþlerine deðer verenleri deðerlendirmeliyiz ki, demokrasi kültürü, halkýmýzýn tüm bireylerine kadar inebilsin. Kürtler, kendi içinde demokrasiyi iþletemediði ve insan haklarý kültürünü ruhlarýnda içselleþtiremedikleri içindir ki, atomlarýna kadar, tek tek aile bireyleri arasýnda bile, birbirini taþýyamaz, birbirlerine tahammül edemez olmuþlardýr. Kardeþ, kardeþe yaramaz olmuþtur. Haset, riya ve kýskançlýktan kendimizi arýndýrmalýyýz; birbirimizin görüþlerine saygýlý olmalýyýz, birbirimize deðer vermeliyiz. Her alanda ve her konuda, mutlaka hepimizin bir ortak paydasý vardýr ve bu noktalarda birlik ve beraberlik ruhunu hep diri tutmalýyýz. Ýnsanlarýmýza, “þucu, bucu” diyenlerin kendileri, mutlaka bir fitnenin diðer bir ucu olmalý ki, tam da sevdiði þeyi, yani fitneyi körüklemek istiyordur. Kanmayalým böylelerine, insanlarýmýza insanlýk penceresinden bakmalýyýz; ellere el pençe divan duranlarýn, kendi halkýna karþý despot ve acýmasýz olanlar, ölmüþ bir kiþiliðe sahip olduklarý içindir. Halkýnýn reyini sormayan, halkýnýn halini de sormaz; halkýna deðer vermeyen, kendisi de baþkasýndan bir deðer bulamaz. Kendi halkýna yaramayan, baþka bir halka da yaramaz. Demokrasi, halkýn kendi kendisini yönetme biçimidir; demokrat olmayanlar, halký, yönetimde görmek istemezler; öyleleri, daima kendisi halký yönetmek ister. Onlarýn gözünde, halkýn bir deðeri yoktur; halký basamak edip bir mevki kazanma peþinde olurlar hep. Eline biraz güç geçiren her kendini bilmezin, halka raðmen, kendi baþýna buyruk davranamayacaðýný; kendinden menkul kendi þefliðini ilân edemeyeceðini, halký ve kitleleri kendi þahsýnýn heva ve hevesine alet edip, halký, kendi cellatlarýna peþkeþ çekemeyeceðini, bu halk, sandýkta, kendi iradesini herkese göstererek, “demokratik” yalancýlara demokrasi dersi vermelidir; demokrasiyi, kendi “halk diliyle” onlara öðretmelidir. Sonuç olarak, halkýn irade ve ifade özgürlüðü mutlaka olmalýdýr. Seçimler, tüm insanlarýmýza adil ve eþit olmalýdýr. Aday adayý olabilme hakký, herkese tanýnmalý ve eþit koþullarda, özgür iradesiyle herkes aday adayý olabilmelidir. Lider, þef vb. merkezi otoritelerin, tepeden inme tayin emriyle deðil, halkýn/ parti tabanýnýn önseçim elemeleri sonucu, adaylar belirlenebilmelidir. Demokratik bir seçim ortamýnda, demokratik adaylar yarýþý olmalýdýr; aksi durumda, bir “demokratik” yalanlar yarýþý olacaktýr. Kendinden baþkasýna söz hakký tanýmayan, kendi insanýna demokrasiyi çok görenlerin, baþkalarýndan demokrasi talebi de olamaz. Demokrasi istemek için, önce kendimiz demokrat olabilmeli ve demokrasiyi kiþiliðimizde içselleþtirebilmeliyiz. Çünkü demokrasi, demokrat olanlarýn talebi olabilir ancak. Demokrasi, herkese ve her eve lazýmdýr. Selam ve sevgiyle kalýn. M.Nazým Güler info@mnazim.com http://www.mnazim.com/konu-secim-surecinde-“demokratik”-yalanlar-yarisi-baslayacaktir-871.html?pid=9373#pid9373
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |