• İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
101
|
|
|
|
Aşşe Ana esmer, uzun boylu, korku nedir bilmeyen bir kadın. Ölümüne az bir zaman kalıncaya kadar hep at sırtında gördüm onu. Zaten bizim burada ata binen tek kadın oydu. |
|
102
|
|
|
|
Beyin karmaşama çözüm bulmak umuduyla yazmaya karar verdiğimde günlük tutabileceğimi düşündüm. |
|
103
|
|
|
|
Mahperi adı gibi ay kadar parlak; bir peri gibi alımlı ve çok güzel bir kızmış. Teni beyaz, saçları aksine simsiyahmış. Normalden biraz büyük mavi gözleri varmış. Öyle ki bu gözler güldüğü zaman etrafa adeta enerji saçarmış. Utangaçmış, konuşurken yüzü sık sık kızarırmış. Böyle olmasına yani utangaçlığına rağmen Âşık ona değil, tam tersine o Âşık'a arkadaşlık teklif etmiş. |
|
104
|
|
|
|
Havadaki sıcaklık giderek artıyordu, belli ki yangın etrafı ısıtmıştı. Alevler kıvrıla kıvrıla gökyüzüne çıkıyordu |
|
105
|
|
|
|
kendini dağıtmak böyle olur... |
|
106
|
|
|
|
İçerideki manzara herkesi şaşırttı. Doktor yatağında sırt üstü cansız yatıyordu. Ayağında eşofman altı vardı, üstü çıplaktı ve kalbinin olduğu yerde kesici bir aletle yapılmış işaret dikkat çekiyordu. |
|
107
|
|
|
|
Valizimi alıp yürümeye başlıyorum kalabalığın arasında kayboluyorum. Şimdi uçağa binme zamanı. Hoşçakal İstanbul... |
|
108
|
|
|
|
Gençlik yıllarımda Doğu Karadenizin şirin ilçelerinden Ünye ve Fatsa bölgelerinde yapmış olduğum fındık işçiliğim sırasındaki gözlemlerimi aktarmaya çalıştım... |
|
109
|
|
|
|
Birbirinden ayrı iki nokta arasında sayısız nokta bulunur; bu bir matematik kuralıdır. Eğer birbirine komşu iki nokta çizerseniz, bu ikisi arasında hiçbir şey yok demektir... |
|
110
|
|
|
|
Yeraltında bulunan ateş yeryüzüne fışkırınca ağaçları, hayvanları, insanları, binaları cayır cayır yakacak; hatta demiri bile eritecek. Akarsular, göller, denizler sıcaklığın etkisiyle fokur dokur kaynayacak. Çıkan buhar, yanan maddelerin dumanı ile birleşerek dünyanın etrafını siyah bir örtü gibi saracak. Ay, yıldızlar, hatta güneş görünmez olacak. Bu simsiyah bulut tabakası asırlar sonra aşağıya çökecek ve dünya simsiyah bir balçık tarlasına dönüşecek. Tabii bu şartlar altında insan dahil dünyada hiçbir canlı kalmayacak. |
|
111
|
|
|
|
Şimdiye kadar bahsettiğim süreç, en problemli dönemin uzun başlangıcını oluşturuyor.Devamında ise zevkli bir başlangıcın kabusa dönüşmesi var. |
|
112
|
|
|
|
Kadınlar ve kızlar yemeğe başlamadan önce başlarını ve yüzlerini örten tülbentlerini çıkardılar. Kızlar güzeldi, biri hariç. Çünkü o çirkin kızın arı sokmuş da şişmiş gibi yanakları, pörtlemiş gözleri, gülerken gördüğüm çarpık dişleri hiç hoşuma gitmemişti. Ondan biraz da korkmuş olabilirim. |
|
113
|
|
|
|
bu bir roman başlangıcıdır biraz daha devamı var ama sonlandıramadım tepkilerinizi ve ne yöne gitmesini isterseniz söyleyin değerlendiririm şimdiden teşekkürler |
|
114
|
|
|
|
Geceleri karanlıkta kenefe gidip ihtiyaç görebilmek için yanına mutlaka bir lamba ya da fener almak gerekiyor. Çocuklar üşendikleri ve karanlıktan korktukları için, onlara bu konuda hoşgörü gösterilebiliyor. Onlar geceleri ihtiyaçlarını evin arkasında giderebilirler. |
|
115
|
|
|
|
O gece yataklar, yorganlar sap tepesinin yanına getirildi, yatmadan önce etrafı seyrettim. Fazla bir şey görülmüyordu. Sadece ağaçların ve evlerin silüetleri... Ortalık sessiz sayılırdı, cırcır böceklerinin ve kurbağaların sesleri de olmasaydı. |
|
116
|
|
|
|
Yörük Dede'nin son günlerinde sık sık söylediği şu söz, her aklıma gelişte “Acaba neden böyle dedi, ne anlatmak istiyordu?” diye hep sordum kendime: “Sadece günahlarımdan değil; varsa sevaplarımdan da kurtulmak istiyorum; çünkü artık onlar da bana bir yük...” |
|
117
|
|
|
|
Birkaç saat sonra beni yuvadan çıkardılar, serbet bırakacaklar sanıp sevindim. Boşunaymış. Ayaklarımı bağlayıp kulaklarımın ucunu kestiler. Çok acı verdi, böylesi bir acıyı daha önce tattığımı hatırlamıyorum. Ciyak ciyak bağırdım, adamlar ise ben bağırdıkça gülüyorlardı. |
|
118
|
|
|
|
Kadının erkeği boşaması sana biraz tuhaf gelebilir, ama bu bir yörük kadınıysa boşar. Çünkü bizde kadın, erkeğin yaptığı her işi yapabilir; erkekten aşağı kalır bir tarafı yoktur ve onunla eşit haklara sahiptir. Tarihte kocasını boşayan Türk kadını örneklerine çokca rastlayabilirsin. Hele ninen gibi bir kadın, kocasını haydi haydi boşar! Kafasına koyduğu şeyi yapardı, kimseden korkusu yoktu. Bir ara, köye bir sapığın musallat olduğu haberi çıkmıştı. |
|
119
|
|
|
|
-Delilerle ilgili masalları ancak ve ancak bir deli anlatırsa inanın.-Sanki, masal anlatayım diye de insanlar deli oluyordu! |
|
120
|
|
|
|
Karnım doyunca, demir kapının altından süzülerek dışarı çıkıyorum. Son çıkışımda biraz zorlandığım için tombullaştığımı söyledim. Kapının altından çıkmam Kenan Baba'nın da işini kolaylaştırıyor |
|