• ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm |
141
|
|
|
|
Ne olduðumu ben nasýl bileceðim? Psikolog filan da deðilim. Sahi, acaba köpek psikologu var mý? Varsa ona bir görüneyim. Yoksa da olmalý. Ruhsal sorunlar sadece insanlara özgü deðil ki, biz de hissediyoruz, biz de düþünüyoruz, biz de seviyoruz, biz de nefret ediyoruz; bizim de iyimiz kötümüz var, uysalýmýz var hýrçýnýmýz var, masumumuz var katilimiz var... |
|
142
|
|
|
|
Bu iki yaþlý insanýn, ayný gün ölmelerinden daha enterasan olan, onlarýn yaþadýklarý gerçek aþk hikâyesiydi. O kadar aþk hikâyesi duydum, dinledim, okudum ama böylesine hiç rastlamadým. Hatta bazen düþününce abartýlý bulduðum da olurdu bu hikâyeyi. |
|
143
|
|
|
|
Birkaç yýl para biriktiren Cafer Aga, evlenmeye karar verir. Ýsteðini bu iþleri çekip çeviren Menekþe bacýya açar. O da yüz milyon lira karþýlýðýnda ona kendi kýzýný verebileceðini söyler. |
|
144
|
|
|
|
Az önce uyumak için ýþýðý kapatýp yataða uzandým. Saða döndüm, sola döndüm... Uyumak ne mümkün! Debelenip durdum, baþka ne yapabilirdim ki! Mýþýl mýþýl uyumaya hasretim. Gözlerimi kapar kapamaz içim geçse, derin bir uykuya dalsam... Uyusam, uyusam... Hatta hiç uyanmasam! Bu da kabulüm. |
|
145
|
|
|
|
-Hasan!
Cemile seslenince Hasan’ý fark eden Nilüfer, telaþ içinde kalmýþtý. Ürkek bir güvercin gibi ne yapacaðýný, nereye saklanacaðýný bilemedi. Oysa Hasan da ayný durumdaydý;
-Eee..efendim. |
|
146
|
|
|
|
Dinozor Badi, önce canýný acýtanlardan hesap soracak! Ýlk gittiði yer Doktor'un evi. Bir kafa darbesiyle bahçe duvarýný yýkýyor, evi zangýr zangýr sallýyor. Sallamanýn þiddetine dayanamayan ev yýkýlýyor |
|
147
|
|
|
|
Bir hikaye, bir anne ve bir ogul, yazilmamis bir sevda söylenmemis sözler, bir hayata son verirken ardinda bir umut icin acik bir pencere............yeniden baslamak hayata |
|
148
|
|
|
|
Perdeyi kapattým, duvarlarý sayýyorum: Ýlki üç, sonraki beþ, tekrar üç, sonraki dört... Masamýn üzerindeki kalem kutusunu karýþtýrýyorum, keçe uçlu bir kalem arýyorum. |
|
149
|
|
|
|
uzun bir ara ama seriye devam
|
|
150
|
|
|
|
Biz Karamanoðullarý ölümden korkmayýz. Savaþçý bir milletiz. Çünkü biz Çiçi Yabgu'nun, Tannrýkut Mete'nin, Atila'nýn, Kür Þad'ýn, Kül Tegin'in, Çaðrý Beð'in, Oruç Reis'in askerleriyiz, torunlarýyýz. Baþka bir milletin egemenliði altýnda yaþayamayýz. Böyle bir hayat, bizim aðrýmýza gider. |
|
151
|
|
|
|
Köyden Ermenileri püskürttük, ama korktuðumuz baþýmýza gelmiþti. Çünkü býrak insaný, köyde canlý hayvan bile kalmamýþtý.Yanmýþ insan kokusu, bütün köyü kaplamýþtý. Ýnsanlarý samanlýklara, camiiye toplayýp ateþe vermiþlerdi. Köyün her tarafýndan gökyüzüne kara dumanlar yükseliyordu. Parça parça edilmiþ, ufacýk kýzan cesetleriyle doluydu köy sokaklarý. Sað kalan birkaç kiþiyi de biz saldýrdýktan sonra kaçarken öldürmüþlerdi. |
|
152
|
|
|
|
Öðlen oldu, biz bir daðýn etrafýný dolanýyoruz. Burasý kayalýk bir yer. Etrafta irili ufaklý taþlar var. Aðaç tek tük... Oysa ileriki tepenin aðaçla dolu olduðu görülüyor. Aniden durmamýz için iþaretler verilmeye baþlandý. Durduk.
Öncüler, birkaç kilometre ötede büyük bir Rus askeri birliði tespit etmiþler. |
|
153
|
|
|
|
Heyecan içindeydim, ya yakalanýrsam, diye. Ýþte yakalandým bile! Karþýmda genç bir doktor, dikkatlice beni inceliyor. Temiz yüzlü, sýrtýnda doktor önlüðü olmasa bir üniversite öðrencisi izlenimi veren bu genç adam, gülerek: |
|
154
|
|
|
|
Bir ara geri dönmeyi düþündüm, ortalýðý dikkatlice kokladým; burnuma yanýk ve inek dýþkýsý kokusu gelince vazgeçtim. Nitekim az sonra birkaç evlik bir orman köyüne ulaþtým. Belki on tane ya da biraz daha fazla ev vardý. |
|
155
|
|
|
|
Sedankada bir evde toplanýlýr, kadýn kadýna sohbet edilir, eðlenilirmiþ. Kadýnlar yanlarýnda getirdikleri el iþlerini yaparlar, birbirlerinden iþ örneði alýp verirlermiþ. Sedanka, gecenin geç saatine kadar devam ediyormuþ.O nedenle, yazýn deðil de daha çok kýþýn yapýlýrmýþ. Çünkü yaz mevsiminde gündüz tarlada, harmanda yapýlacak iþ çoktur. |
|
156
|
|
|
|
Gözleri doluyor. Ayaða kalkýyorum ve yüzünü ellerimin arasýna alýyorum. |
|
157
|
|
|
|
Bu olayýn þoku devam ederken bir þok daha yaþandý: Ýmparator'un bir yakýn adamý da odasýndaki karyolanýn demirlerine kendini asarak intihar etmiþ. Herkes þaþkýndý, abuk subuk tahminlerde bulunanlar vardý; ama çoðunluk suskundu. |
|
158
|
|
|
|
-Delilerden kaçan kiþi, aynada daima kendini görür.-Dünya kurulduðundan beri hep, deliler öðretmen, akýllýlar da öðrenci olarak kalmýþlardýr. |
|
159
|
|
|
|
Çöpe dökülen küller, yaðmurla inen duman... Çamurlu akaçlarýn birleþtiði köþelerde kavuþsalar da ýslak ve soðuk bir bulamaç olmaktan öte gidemezler. Çamýn esrarý akþamda kalýr... Ayrýlýk bu iþte. |
|
160
|
|
|
|
Yaþadýlar, yaþadýlar, yaþadýlar... Ya sonra? Tamam, bu kadar yaþamak yeter diyebilecekler mi samimi olarak? Doymuþ bir hayvanýn gösterdiði gözü tokluðu gösterebilecekler mi? |
|