emik!.. bilir misiniz bunu? bilmiyorsanız, anttayım mı? bizim kuşak (köylerde)beşiklerde geçirdi bebekliğini!..bağırdak denen şeyle hem bacaklarımızı, hem de kollarımızı bağladılar, sımsıkı!.uyuyalım diye sallarlarken yere yuvarlanmayalım diye böyle bir yöntem buldular...işte buradan gelir, bizim sallanarak uyuma alışkanlığımız!.😀 bazen birileri sallar, bazen doğa!. dedim de; emikti aslında anlatmak istediğim. annem anlatırdı, ben ondan duydum. unu az yağla kavurup,bir tülbent içine, bebeğin ağzına girecek büyüklükte çıkın yaparlarmış. onu sağlam bir iple beşiğin üst kolonuna bağlarlarmış. özellikle anne dağda, bayırda, bostanda, tarlada çalışırken bebeği emanet ettiği kişi, bu çıkını meme gibi bebeğin ağzına verirmiş. eli, kolu, bacağı bağlı bebekçik bunu meme zanneder emermiş!.. bana da vermişler bu emiği!.. şimdi düşünüyorum da; ya bağından kopup boğazıma kaçsaydı, ne olurdum!..kesinlikle boğulup ölürdüm!.gerçi, yaşıyor olmak başka tür ölümdür de; bunu anlamak için doğanın bizi salladığı yerlere bakmak, görmek gerekir diye düşünüyorum!. ha vardık,ha yoktuk!.ne vardı bu ikisi arasında!.kısacık bir çizgi, bir güzel an, bir gülüş, bir tene dokunuş, biraz çiçek açma, biraz gözyaşı!. insanın “ ah be dünya, sen ne abuk sabuk şeysin” diyesi geliyor ya; aldanıp,onunla birlikte yaşayıp gidiyoruz!. kimimiz sallayarak kimimiz sallanarak ağzımızda emik!..
|
|
Tayyibe Atay kimdir? | | Yeni şiirin,uzun yıllar yazmama rağmen yeni şairiyim.İnternet ortamı sayesinde okuyucu önüne çıktım henüz.Ne kadar şair olduğumun yanıtını ise okuyucuya bırakıyorum.Bayan yazarların çok az olduğu bir ülkede,duygu ve düşüncelerimi,şiirin ruhu okşayan ,elleyen tarafıyla anlatmaya çalışıyorum.
Etkilendiği Yazarlar: Ahmet Arif,Behçet Necatigil,Nihat Behram... |
|
|