Denemede
İlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Belki çok farklı olmazdı demek için, barış adına baharı kucaklamak için, çocukların uçurtmalarında rüzgar kalabilmek için, insanların bir gününe sığmayan umutlarında, o sımsıkı kapanan avuçlarında kalan bir tebessüm olmak için umut olurdu , kendimi bunca senelere rağmen anlatamamak. |
|
2
|
|
|
 |
Çoğumuzun “Çeşmeler Kâşifi” veya “İstanbul Seyyahı” olarak tanıdığı Ruşen Eşref Ünaydın’ın “Diyorlar ki” kitabını lise çağlarımda okumuştum. Hatta 10 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı bu eseri ortaöğretim öğrencileri için tavsiye eserler arasına alınca sevinmiştim. Ancak benim kadar sevinmeyen arkadaşlarım olduğu gibi bir sürü yazarın kitabın tavsiye edilmesini eleştirdiklerini hatırlıyorum… |
|
3
|
|
|
 |
Çıkış yolu mutlaka vardır. |
|
4
|
|
|
 |
Polemik olmasın diye adını ve partisini yazmadım, ama bilen biliyor bu mağdur ve de zavallı vekilimizin kim olduğunu... Hemen ülke genelinde sayın vekilimize yardım kampanyası başlatılmalı. Ayrıca hangi belediye sınırları içerisinde ikamet ediyorsa, o belediyenin Ramazan Ayı yardımlarından ve diğer sosyal yardımlarından da yararlandırılmalı Sayın Vekilimiz... |
|
5
|
|
|
 |
...Aslında anlatmak istediğim, insan söz konusuysa deneylerin çok işe yarayacağını düşünmek gerçekçi değil.... |
|
6
|
|
|
 |
Hadi ağzınıza aldınız da tat filan alamadınız. Dönüp de sormaz mı adam ''Yahu kardeşim hani bu aşk tadındaydı, hiç bana öyle gelmedi hemen paramı geri verin yoksa sizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hatta daha da ileri gidip Lahey Adalet Divanına olmadı Birleşmiş Milletlere kadar şikayet ederim.'' diye de akabinde ve detayında sorun irdelenebilir... |
|
7
|
|
|
 |
Hani bazı insanlar yaşla birlikte olgunlaşır ve mantıkla düşünür, bu sayede de hayatını ona göre idame eder ya… He işte, bazı insanlar da yaşla beraber sevgiyi öğrenir ve bu sayede sevgisini göstermek ve satırlara yazmak ister. |
|
8
|
|
|
 |
Yeniden sarıldım kendime, yalanları bir bir dizdim geçmişe sonra da sımsıkı sarıldım sevginin kerametine, doğruluğun selametine ve de Allah’ın azametine.
Kalbim vav, sözlerim elif oldu
Söylesene ey ruhum, söylesene
Kaç yalana esir olduk, bir( 1) gerçeği anlamadan?
Söylesene şimdi. |
|
9
|
|
|
 |
Sen bir liderin doğduğu yersin. Sen uzakların türküsü, geçmişin sesisin. Ey Kemal şehri ey! Leylim ley! |
|
10
|
|
|
 |
İyileşmiyor-Gece
|
|
11
|
|
|
 |
Çanakkale deyince ecdadın ruhu nasıl da dile geliyor, emanetini soruyor. Unutmayalım ki onlar ölse de o ruhu hissettiğimiz ölçüde yaşayacaklardır. Bu topraklarda açan her çiçeğin onların şehit bedenlerinden fışkıran ‘’şehadet çiçekleri’’ olduğunu unutmadan bu vatana sahip çıkmalıyız.
Selam sana Seyit on başı, selam sana Bigalı Memed Çavuş, Seyid Ali ve niceleri... Onlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdıran kahramanlar. Ey yeni nesil, bu şehitler bu bayrak sana bakıyor. Bu görevi üstlenecekleri bekliyor. İşte o bilinç sizsiniz. Sizsiniz o ölümsüz ruh, o eşsiz Çanakkale! |
|
12
|
|
|
 |
Renkleriniz çok olsun. |
|
13
|
|
|
 |
bugünün işini yarına bırakma. yarınımızı düşünerek bizlere vermiş oldukları en önemli öğütlerden bir tanesidir. |
|
14
|
|
|
 |
Babalara özel olsun... |
|
15
|
|
|
 |
O ve ben yada şimdilerde ben ve ben. |
|
16
|
|
|
 |
Yahudi asıllı Amerikalı yazar Susan Sontag’ın eseri “Bir Metafor Olarak Hastalık”ı hafızam beni yanıltmıyorsa bundan 5 yıl önce bir arkadaşın tavsiyesi üzerine okumuştum… “Bir Metafor Olarak Hastalık” kitabı 1988 yılında Dr. İsmail Murat tarafından Türkçe’ye çevrilerek BFS (bilim-felsefe-sanat) yayınları tarafından basılmış. |
|
17
|
|
|
 |
şükretmekle, Şükrü olunmuyor ki!.. |
|
18
|
|
|
 |
İnsanın anlam arayışı hakkında düzensiz düşünceler. |
|
19
|
|
|
 |
Kendini Sev |
|
20
|
|
|
 |
Sevgiyle büyümek güzeldir. |
|