.üşüme sen!..
bu bir emir...kimeyse, niyeyse!..oysa kimi de var, niyesi de!.kim dediklerim, bu güzel yurdun, güzel insanları...sen, ben, o, biz, siz, hepimiz...bunlarsız, onlarsız hem de!..hem de topyekün halkımız...kimi kimden ayırmadan, mesafelerimizi sıfırlayarak; sevgi ile, dostluk ile, dayanışma ile...şu gökyüzü örtüsü altında aynı güneşin ısıttığı ya da ısıtamadığı beşer olarak, biz!..
işte biz, işte kış günleri!..vızır vızır esen yel, savrula savrula yağan kar, buz!.köy evlerinde, ocaklarında yanan odun; tüten baca!..üşüyen eller, sızlayan dizler, pul pul olmuş rüzgar yanığı yüzler!..tencerede kaynayan kıymasız tarhana çorbası!.kurulan sofrada mis kokulu somun ekmeği!.ağızlardaki turşu tadı!..kaşık şıkırtıları, yudumlanan su!..keçi, koyun, çocuk, inek, öküz, tavuk, kaz sohbetleri!.oğul uşak lafları!.kıkırdaşmalar!...
patlatılan mısır, haşlanan patates, uyutulmuş yoğurt paylaşımları...
bebek ağlamaları, nine-dede sızlanmazları...gelin kaynana kapışmaları...hepsi, ama hepsi bize dair...
bunlar kış günlerinin bir yüzü!..ya öteki yüzü!?
kentlerde, kasabalarda yaşanan acı kış!..ucube bir doğal gaz furyası!.paralarımızın yurt dışına kaçışı!..zam zum bindirmeleri!...evlerin, odaların soğuğa teslimi...düğmeye basan ellerin yanışı!..ceplerin yaşadığı tsunami fırtınası!..yüzümüze arsızca sırıtan faturalar!..çaresizlik ve üşümüşlük!..uykusuzluk, düşsüzlük!..yarınlara dair umutların yıkılışı!..yaşamak adına çalınan kapıların çoğalışı!..parmakların zillere takılı kalışı!..boşa dönüşler!.. adımlanan sokaklar!..kör sokak lambaları!..
ekmek bulma kavgası!..
ölüme çıkarılan davet!..bir yerlerde söylenen, ne olursan ol nidaları!..saray sefası!..sefa sürenlere çiçek yollama telaşı!.yok oluş!.hastalıklar, ilaçlar, soğuk yataklar!..
yaşamak böyle iken,durmadan yağıyor kar!..
hala
birileri için üşürüm diyorsan
sözüm yok
üşü sen!..