"Tanrı'dan torpil bekleyenlere selam olsun, bizler cehennemde bile iyi bir hikaye yazarız." - Charles Bukowski"

Hiçbir yere ait olamamanın ağır sessizliği

yazı resim

Yılların gölgesi omuzlarıma çökmüş, yorgunluğun ve küskünlüğün taşlarıyla örülmüş bir iç sur gibi beni çevrelemiş. Ne bir mekâna ne bir zamana ait hissediyorum kendimi; hiçbir yer, hiçbir şey beni kucaklamıyor, ben de hiçbir şeyi kucaklayamıyorum.

Bir pasajda okumuştum: “Şehirlere sığamıyorum” diyordu. O zaman sormuştum kendime: “İnsan nasıl sığmaz ki bir şehre?” Oysa şimdi biliyorum; sığılmıyormuş. Bazen insan kendi içine bile sığamazken, betonların, kalabalıkların, tabelaların arasına nasıl sığsın?

Her sokakta bir yankı, her duvarda bir suskunluk var; ve ben o yankıların, o suskunlukların arasında bir hayalet gibi dolaşıyorum. Ne sesim birine değiyor ne bakışım birine konuyor. Şehir büyüyor, kalabalık çoğalıyor ama ben küçülüyorum, eksiliyorum, kayboluyorum.

Bir vakitler inandığım aidiyet duygusu, şimdi rüzgâra bırakılmış bir mendil gibi uçup gitti benden. Geriye sadece şehirlere sığamayan bir ruhun kırık dökük hikâyesi kaldı.

KİTAP İZLERİ

ZEYTİNDAĞI

Falih Rıfkı Atay

Bir İmparatorluğun Veda Mektubu: Falih Rıfkı Atay'dan Zeytindağı Her milletin tarihinde, hatırlamaktan kaçındığı, üzerine bir sessizlik perdesi çekmeyi yeğlediği dönemler vardır. Bizim için Osmanlı İmparatorluğu'nun
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön