AB YA DA “HACIMURAT” TUTKULARIMIZ
AB içinkoşturuyoruz milletçe,devletçe.
Tayyip Erdoğan ,baksanıza, kaç gündür havada,kuş gibi uçuyor.Henüz yere
indiğini gören yok.Bütün sivil toplum kurluşları da Avrupa’ya çıkarma yapmaktalar.
Medyamız bir iki fireyle de olsa kararını AB yönünde vermiş durumda.Halkın yüzde
sekseninin AB’ye girme taraftarı olduğunu kamuoyu yoklamaları göstermekte.
Evet,AB’ye girmeliyiz.Biz de artık ikinci dünya ülkesi konumundan çıkmalıyız.
Refah toplumlarının içinde bir an önce yer almalıyız.Kişi başına düşen milli gelirimiz
binli dolardan beş binli, on binli dolarlara bizim de yükselmeli.Bizim insanımız da
Avrupalılar gibi....
Daha iyi sağlık hizmetlerine kavuşmalı
Daha çok et yemeli mesela
Daha çok protein tüketmeli
Daha iyi eğitim almalı
Düşüncesini korkmadan ifade edebilmeli
Serbest dolaşım hakkına sahip olabilmeli
Çalışanlarımız insanca yaşayabilecek ücret alabilmeli...
Bütün bunlar güzel de biz AB ‘ye girdiğimizde “bize ait alışkanlıklardan” vazgeçe-
bilecek miyiz?
Mesela....
Dün yaşanan bir olayda olduğu gibi otobüsün bozulan gaz pedalı yerine
çamaşır ipi kullanmaktan....
Hala “eşlerimize “bizim karı” demekten ve “bizim karıları” kafamız bozulunca dövmekten veya
sokak ortasında polis gözetiminde 52 –yazıyla elli iki- bıçaklamaktan...
80-yazıyla seksen- kişilik sınıflarda eğitim vermeye çalışmak gibi huylarımızdan(bir köylü vatandaşımız
bile affedersiniz ahırında 50 den fazla küçükbaş hayvan beslemediğini,kalabalık ahırlarda beslenme imkanının
olmadığını ifade etmişti)...
Kırmızı ışıkta geçmek inadımızdan...
Altımızdaki 73 model “hacımurat”la 170-evet,yine yazıyla yüz yetmiş- km hız yaparak “mersedesler”i sollamaya kalkışmaktan...
..........
Vazgeçebilecek miyiz?
Ne dersiniz?
Duyamadım “hacımurat” sahibi Murat Efendi...
Ben “ölürüm de vazgeçmem” mi diyorsun...
