saat
gece yarısını
sessizlik geçiyor
nihayetimin
kederinde demlenen
çaresizliğimle
sana dair yazdığım
bütün
manidar sözlerimi topluyorum
mevsimlerin en azgını
kışına sevdalı
bu şehirden
yazıyorum sana
aramızda uzak mesafeler var
ufka bakıp beklemek
nafile diyorum
yüzümde
sayısız vedaların çizgileri yatıyor
sırlarına
kan damlattığın kaleminle
bir şiir yaz zayıf çizgilerimin
üstüne
mısraların
sıfatlar taksın çizgilerime
beni gören aynalarım
kırılsın
saçlarımı yolan hafızam
okudukça toplansın tepemde
her sabah
gece bekçisi
kalemimi masamda bırakarak
çıkıyorum yola
ve
her akşam
aklıma yazdığım
şiirlerle dönüyorum
her gün bir parça kopartıyorum
çocuğumun diline
bulaşan sessizlikten
tırnaklarımla çizdiğim
bekleme duvarı sancılarımda
ekmek su niyetine
tüketiyorum
yokluğuna alışmaya
zamanım yok artık
bir lahzada
düşmeli
boğazıma
unutkanlık lokması
çiğnemeden yutmalıyım
genzimin tuzak kurmasına
fırsat vermeden
hatırlamıyorum
sen ne vakit kaldırdın
gecenin
kara duvağını
şimdi
dörtnala koşan duygularıma
kör bıçağıyla saldırıyor
oysa ki
sana bırakmıştım
gecenin saçlarını
fırtınaya
dayanıklı
bir model yakıştır başına diye
taç niyetine
yarım ay'ı kullanacaktı
nicedir kepengi
öfkeyle düşüp kalkıyor
üzülme
kaybetmeye alışkınım ben
hayatın hırsız olduğunu
çocukluğumda öğrenmiştim
sahipsiz bırakıldığım gibi
sahip çıkamadım
avuç içlerimdeki çizgilere
hayatın tarağı
saçlarıma değdi değeli
bezginliğin
yüreğinden kopamadım
tenimde dellenen rüzgarına inat
nice çığlıklarımı
gönlümün salıncağında
göğe uçurdum
ardıma dönüp baktığımda
boşlukları dolduran her ne varsa
alkol sınırlarını aşan
gün ortalarıyla
siyah sütüyle
sokakları emziren
gecelerin sallantısıyla
hayata soyulduğumu gördüm
ben ki
dünyadan geçemedim kendimden geçtiğim kadar
küçük bir kız çocuğunun
parmaklarında dolanan
uğur böceği düştü avuçlarıma
hayata dair
üç dilek tuttum
içinde üç keskin nükteyle
terlemiş avuçlarımı
kaldırdım göğe
uçmak için sabrını sayan
uğurlu böceğimi
rüzgara bıraktım
ertelenmiş bir sözüm vardı
dilimin altında
şimdi
son yolum
yüreğinin tepesi
biliyorum
sana yaklaştıkça
rüzgar ıslık çalmaya başlayacak
suretime çarpacak
lakin
acıyı
kuşandım ben hissetmeyecegim
ben aklıma taktım
yürek tepene çıkıp
kol kanatlarımı açıp
yeri göğü inletircesine
haykıracağım
işte geldim
hadi beni unuttuğunu söyle
beni azat etsene
işte haykırıyorum
adına şiir dedim
gerisi
gerisi
dil yarası
dilimde..
Sevdambeyaz
S.G