kederliyim!
içimdeki hıçkırık seline kapıldım
azgın yolların alınganlığı kadarım
ölüp dirilen sokaklar gibiyim
beni bırakma desem;
manası yüreğimde saklı
çekilmez gönül penceresi..
sen!
ah sen;
tellerimde dolaşan posta güvercinim
gözlerimden taşıyor ağustos sonu yokluğun
elime sen diye aldığım kalemim
bir başka yazıyor şimdi
incecik bir daldın
ellerimden uzak
tutmaya çalıştıkça
terledi avuçlarım..
sensizliği işliyorum gönül defterime
perişanım
boğuldum
hırçınlaşan yanlarımı soy tırnağınla
tutukla yalnızlığımı!
mesafenden yalın ayak kaçan korkaklığımla
suçla inançlarımı!
aşağıla;
sensizliğe düşüp kalkan kirpiklerimi
zehir gibi acı ayrılık sürdüm
nikotin tadında dudaklarıma
yaktı kavurdu beni..
tükettik bitirdik aşkı
alnımızın çatından vurulduk
bir astım krizi kadar nefessiz bıraktık
migren ağrısı kadar sızlattık
bitkin solgun bıraktık
birbirinden ayrı bağımsız
parça parça döküldük mesafeye
bundan sonra
dünyanın tüm dillerini su gibi içsek nafile
dekoltesi derin utanmaz geceleri
terbiye edemedik..
kaldır başını!!
sustuğun yerde sessizlik infilak etti
gecelerin sırıtan karanlığında kaldı
son bir defa dokun kalbimin duvarlarına
yüreğim bakışlarına demir atamadan
yolun felaketim oldu
küf kokulu duvarlara çiviledim anıları
yitirdim
solgun fotograflarda kalmış
asude yılları
giyim kuşamı bir çocuk kıyafetiyle
süsleyip püsledik bu aşkı
ben her geçen gün küçüldüm içinde
ağzı süt kokan çocuklar büyüdü
aynadaki aksimiz
tükürsün yüzümüze
arabesk yüreğimizin matemine kapıldık
tuttun ayrılığın elinden
tecrübesiz değil artık
sana gitme diyemeden
dara düşen avuç çizgilerimi boyadı
engeller
artık homurdanmasın kader
yokluğuna üşüyen
buz kesen ellerim
düştü
bir başka mevsime
senli düşer mi düşlerim
sakar tebessümlerimi dudaklarıma gömerek
susuyorum........................
SEVDA GENCER..................
25/08/2011