Altı Yaşında Büyümüş!

bizim çocuklarımız o kadar çok ucuzlar ki, ucuz hayat yaşıyorlar..

yazı resim

Her zaman çocuklar bizim geleceğimiz deriz de, nedense onlara hak ettikleri önemi bir türlü veremeyiz.
Evet, belki eskiye nazaran biraz değişmiş olabiliriz. En azından ’eti senin kemiği benim’ diyerek, çocuklarımızı öğretmenlere, usta ellerde birşeyler öğrensinler diyerek teslim etmiyoruz!! (dayağı asla kabul etmiyorum.) Şimdi kolayını bulduk. Çocuklarımızı sokağa bırakıyoruz. Minik ellerine de birer selpak mendil veya kalemleri tutuşturup para kazanmanın yollarını öğretiyoruz. Okumazsa okumasın! Okuyup ta ne olacak ki! İlerde taksitle de tabancaya sahip olurlar. Ne güzel işte, biz onlara bakacağımıza, daha bebek yaşlarında onlar bize bakmaya başlarlar…
Soğuk bir kış akşamı işten çıkmış eşimle resim sergisinin açılışına koşturuyorduk. Hava çok soğuktu. Karşıdan 5-6 yaşlarında bir erkek çocuğu geliyordu. Çok da sevimliydi. Havanın soğukluğuna rağmen incecik bir hırka giymişti. Dayanamadım önünde durdum ve elimle başını okşayarak;
‘Üşümüyor musun canım, ne tatlısın sen.’ dememe kalmadı, yaşından büyük ve anlamını kendisinin bile bilmediği birçok küfürleri sıraladı. Çok şaşırmıştım. Yanından hızla ayrıldık, sergiye girdim. Çok üzülmüştüm. Aylar geçse de o güzel çocuğu unutamıyorum. 6 yaşlarında ve sokakta başıboş geziyordu.
Bizim çocuklarımız o kadar çok ucuzlar ki, ucuz hayat yaşıyorlar.. Bu çocuk büyüyecek. Belki de 6 yaşında, çoktan büyümüş bir çocuktu!
Ülkemizin gençleri ve geleceği olacaklar..…biz büyükler bu çocukları görmemeğe devam edelim.

Başa Dön