"Yine mi yılbaşı? Dünya dönebiliyorsa, biz de döneriz elbet. Ama lütfen, bu sefer kar küresi almayın." – Dorothy Parker"

Anadolu'ya Düşen Mavi Cemre

yazı resim

Masmavi bir nehir çağlar o gün Samsun'dan
Uzundur yolu sarp kayalar vardır önünde; ama durmaz akar.
Seni böyle bilirim Atam; görünürsün her yerde gözüme
Tepelerden esersin özgürlük kokan bir deli rüzgarsın,
Akdeniz'e dökülen coşkun bir ırmaksın uygarlığa çağlayan.
Feri kalmayan bu toprağın aydın ziyasısın, bense bu vatanın çocuğu
Anadolu'da yaşarım senin bir ömür yaşadığın ve yeniden kurduğun vatanda.

Karşı çıkan olursa devrimlerine düşünmeden, hayasızca
Emin ol ben varım karşılarında yılmadan, ufkum açık.
Memleket benim! Dalgalanacak ışıklı yurdun safaklarında bu bu bayrak
Anıt tepeden bakıyor mavi gözlü yiğit gururlanarak
Layık olmaya çalışıyoruz laikliğe, yürüyoruz aydınlık yolunda.

Atam! Biliyoruz, seni anmanın değil anlamanın zamanıdır.
Tanıyarak seni, özlemenin değil özümsemenin vaktidir
Armağandır senden yaşadığımız rahat ve hür ömür,
Tan vaktinin, yarının umudu dedin bize durmayız duramayız
Üstüne cemre gibi düştün toprağımın; hasta ırkın damarlarında hareketlendi kan
Ruhumuza doğmuş güneşşin yıllardır, yılmadık davamızdan yılmayız
Kızınım, oğlunum kendimce...Duysun dünya! Anadolu'ya düştü mavi bir cemre.

KİTAP İZLERİ

Kayıp Tanrılar Ülkesi

Ahmet Ümit

Zeus Berlin Sokaklarında: Ahmet Ümit'ten Mitoloji, Cinayet ve Hafıza Üzerine Bir Roman Ya eski tanrılar ölmemiş, sadece unutulmuşsa? Ve içlerinden biri, bu umursamazlığa öfkelenip modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön