Ankara’ya kar yağarken içim daralır sen yoksun
Hayal meyal hatırlarım o benzersiz gülüşünü
Ellerini gönder bana ak zambak misali koksun
Benim için uykusuz kal bir kerecik böl düşünü.
Uzak diyarlardan şimdi turnalar haber getirir
Telekleri karda donar benim içim cayır cayır
Oralarda unutursan haberin rüzgâr yetirir
Mahzun koyma ben yetimi ayda yılda zaman ayır.
Ankara’ya karlar yağar güller üşür ben üşürüm
Takvimler hep hüzün sağar gam bulutu kelep kelep
İçimde harlanan koru yağan karla bölüşürüm
Hem mahzunum hem çaresiz bu hâllere sensin sebep.
Bir çay demle oralarda iki bardak koy masaya
Buğu buğu dirhem dirhem çayı sevdiğimi düşün
Sen üzülme sır olayım gönlündeki her tasaya
Beni yorumcusu eyle gördüğün en güzel düşün.
Kar yağarken Ankara’ya içim daralmasın gel de
Buğulu bakışlarınla anlat bana efsaneler
Çayı birlikte içelim mecal kalmasın kederde
Ben de sana diyeceğim bir gelsen ah! Neler neler…
Ankara,08.03.2011 İ.K