Anlamını Çürütmüşsün Bir Kere Tutunduklarımın

Soğuk havalarda kalbinin gülücüklerine konuyorum bütün korkularımla.

yazı resim

Yorulunca şehrimin tütsü nefesi soluklanacak düşlerin kapılarını aralardım, hele bir de akşam çökünce umutlara karanlığa mumlar yakar ufaktan damlardım yorgun göz kapaklarımdan.

Çok oluyor yalnızlığa gömüleli, ama bulamadım ben gömüldüğü yerde öleni. Öyle bitkin yürür ki sevda yolunda, ölümden gelmişsen anlarsın derdini. Kapanan kapılar kadar hazindir gıcırtısı ve ancak kalbimi aralarsan duyarsın sesini.

Gurbete düşerse yolun, yorduğun düşlerle ağlamaklı geçersin ışıklarını saydığın şehirlerden. Yolun sonu gibi gelse de yitirdiğin bir kaç şehir, yitireceklerinle daha bir acımasız çıkar ayrılık karşına.

Sen ağladıkça, kim bilir kaç şehir daha ölür. Tükettiğin her damla kendi sonsuzluğunu ararken, bitmeyen bu bekleyiş kalbini biraz daha acıtır. Kaçmak sana yakışmıyor...

Cebinde kabullenecek hiç bir şey kalmamış olsa gerek, yine bıktın bu şehirden. Terk edişlerinin sonu gelmiyor. Ben o kadar şanslı değilim, dokunduğun her yanım yaralı, kimsesiz büyüyor yetimhanelerde. Unuttuğun her yanım ağlamaklı. İşte ben böyle damla damla uzaklaşıyorum kendimden, konuşmaya çalıştığım dudaklarıma konduğunda sessizliğin. Sevemediğin her yanım uçurumlardan atlıyor, intiharda yaşama sevincim.

Soğuk havalarda kalbinin gülücüklerine konuyorum bütün korkularımla. Sıcak kolların şefkatine muhtaç yanımı öldürdüğün halde, kıyılarına düştüğümden beri uyandıramıyorum karaya vurmuş cesedimi. Teneffüslere çıkamıyorum kalbimin nefessiz titremelerinde.

Meyhanelere yakıştırdığım gençliğimi geri alamıyorum. Çok arzulu öpüştüğüm şişelerden alamıyorum dudaklarımı. Kendimi verdiğim yerlerden alamıyorum, sevdanın yolundan dönemiyorum kendime.

Karanlıkta her yanım. Bir o kadar da nedensiz her yanım. Boşlukta sevmişim ben seni, bak uçurum her yanın. Hevesi kalmadı tek özgürlüğüm kanatlarımın. Her sabah sever gibi yapsam da hayatı, anlamını çürütmüşsün bir kere tutunduklarımın.

Ocak 2001

Alican Doğar

Başa Dön