Şimdi bu şiir ne olacak
Kime ithâf-en yazılacak
Yazdığım kalem, kağıt
Bilirim benden hesap soracak
Simdi bu şiir ne olacak
Diyelim bir kadına yazdım
Ve yahut bir arkadaşa
Kadın beni bu şiirde
Bir iki mısrada mı anlayacak
Yahut arkadaşım
Bu şiir sayesinde bana daha fazla mı
Yakınlaşacak
Simdi bu şiir ne olacak
Kim okuyacak
Bir kaç iyi niyetli dostun dışında
Beni kim anlayacak
Şiir yazmamalı artık
Ve okumamalı
Dilim varmıyor söylemeye
Kalemim yazmıyor
Böyle yaşamamalı
Neme nem şeymiş hayat
Kimseye yaranamadım
Kalem zamansız tükenirken
Kağıt teslim etmiyor bedenini
Yırttığım tüm takvim yapraklarını
Yerine yapıştırsam diyorum
Keşke tamir ettirmeseydi babam
Sünnetimden kalan saati
Ya da diyorum
Birileri bir an evvel icat etse artık
Şu zaman makinesini
Veyahut gücüm olsa
Hadi bana eyvallah
Diyebilsem
Şimdi bu şiir ne olacak
Herkesin karaladığı gibi
Peşim sıra bir şiir olarak mı kalacak
Eski aşklarım gelir aklıma
Karadenizdeki rus limanlarından
Bakmayın rus olduklarına
Dört başı mamur aşklarım onlar benim
Bir gemi güvertesinden veda ile noktalanmış
Dört başı mamur aşklar
Ankara’nın Ankara gibi koktuğu yıllardan
Pipili sevgilim hesabını sorar ihanetimin
Şimdi bu şiir ne olacak
Yazmamalı mı yoksa
Mezar taşı işçilerinin hayatlarında
Bir müşteri olarak yer alana kadar
Beklemeli miyim
Dev Oğuz'un selâsı bile
Telif hakkı sorulmadan
Falancanın damadı diye okundu
Oysa doğrusu Dev Oğuz'un kayınpederi olmalıydı
Bilmez imam telif hakki nedir
Dünyevi haklar onun ihtisası dışında kalır
Onun anladığı, bildiği hak başka
Ne tanır demir yolcu Yusuf’un çocuklarını
Kim bilir kaç kere küfrü edebiyat ile
Secde etti şeytana
Kanım kaç şarap şişesi doldurur dersiniz
Hani kan yapardı kırmızı şarap
Beni şair yaptı desem
Kaç kişi inanır
Kaç kişi güler
Şimdi bu şiir ne olacak diyorum
Kime ithaf-en yazılacak
Kaç kişi okuyacak
Yırttığım takvim yapraklarını
Yerine birer birer yapıştırsam diyorum
Nafile mi...
Öyleyse bırakın beni
Demir yolcu Yusuf’un oğlu olarak
Yataklı bir tren vagonunda
Bir dünyadan diğer bir dünyaya doğru
Gidiyorum
Yavuz İgret
]