Ve bazen aşk elimizden kayıp gider biz farketmeden, bazen de sevgiyi yakalarız bir umut türküsünün arasından.
İkisinin arasında öyle ince bir çizgi mevcut ki, o çizgiyi bırakın da, aşk kadar sevginin de değerini bilin. Aşkı kaçırmaktan korktuğunuz kadar sevgiyi kaybetmekten de korkun. Aslında o ince çizgi var olduğu kadar yok, yok olduğu kadar var. Aşk sevginin sıcaklığını körükleyip yakar, sevgiyse aşkın acısını eritip yürekleri sımsıcak kavrar. Aradığımız aşk, kaybettiğimiz sevgidir, bulduğumuz sevgi olunca, aslında sarıldığımız aşkın sıcaklığıdır.
Aşk mı? Sevgi mi? Aşk sevgiden çalmıştır ateşi, sevgi de pırıl pırıl gülümseyen gözleri aşktan…
Oysa biz aşkı ararken, ayaklarımızın altında ezilen sevgiyi farketmeyiz. Varlığın içinde yokluğun ıstırabına kapılıp acılar çığırırız gecenin karanlığında. Ay batınca yıldızlar da söner sanırız. Oysa yıldızlar kayıp yüreğimize düşmek için beklerler ve dileğimizin sevgi olması için… Sevgiyi dilerken aşkı da bulacağımızdan habersiz, aşkı diler dururuz ve yıldızlar bekleyedurur uzaklarda.
Ay batsa da, aşk gitti sansak da, yanan, sevginin ışıklı yıldızları olacak. Ve biz bunu anladığımızda, yıldızlar gökyüzünden gönülyüzüne kayarak yüreğimizi ışık cennetine çevirecekler.
Aşk mı Sevgi mi
Ve bazen aşk elimizden kayıp gider biz farketmeden, bazen de sevgiyi yakalarız bir umut türküsünün arasından...