eski bir ay mıydın ansızın odama doğan,
yavuz hırsız edasıyla camı tıklayıp duran?
İtalyan eriğinin filiziydi dalımı yaralayan
damarlarımdan akan beyaz kansa yorgun
-ca hecesi yırtılıp dururken /sen/ tenimden
(notasız yazılmaya başladı ağaçta yeni şarkılar)
şiire birinci niş:
"erkekler de ağda yaptırıyordu gördüm Van'da
ey uyak güzeli! sen de tut, ormanda öp bir panda..."
şiire ikinci niş:
"mandalin ağaçları alçaktır, insanlar kadar olmasa da
uzatılmış ölüm, güneşten korkan şemsiyeli bir çocukla
mandolin çalan yaşlı kadın, manda çıkmış söğüt dalına"
şiire üçüncü niş:
(takvim yaşı üç olan biriyle diyalog)
"Sen sus! dedi, bana Eflal, ben büyüklerle konuşuyorum.
İçimdeki çocuk küstü, çıkıp odunluğun tepesinde ağladı..."
-odamın üç yanı ayna ve konsolda siz-
gülümseyen yeni bir yüz için yaptığım eskizlerle
çekip gitmeliyim buralardan neden diye sormadan
eski ayla yeninin gizemli yerçekimsiz sevişmelerine
ömer akşahan
03.01.2005 / Bursa