Aynadaki buğu

Yitip tanımlanmayan ovalara, Bilinmeyen uzaklara taşıdı aşk bizi, Sende hep aynı sessizlik, Bende başıboş bir tedirginlik...

yazı resim

Örtüştü toprak,
Kar döküldü dudaklarından,
Gökyüzünde umarsız,
Ve baygın bir gri sevişti,
Belli etmeden bize,
Bulutların kuşkusundan,

Yitip tanımlanmayan ovalara,
Bilinmeyen uzaklara taşıdı aşk bizi,
Sende hep aynı sessizlik,
Bende başıboş bir tedirginlik,
Dokundum ateşe ellerinden,
Yağmurdan kaldım uykulara,
Ve eteğinde kırmızı karanfiller,
Beyazı çekti rüzgara tenimden,
Bıraktı bizi bizden alıp,
Kahkahasında bütün fısıltılara,

Havalandı tırnaklanan beden,
Irmaklar dağlara taştı,
Yıldız sayarken dağınık saçların,
Ateşin rengine gece bulaştı,

Beklemedi,
Öpüştü toprak,
Süründü bir yılan gibi zamana,
Sabaha boyun büktü,
Bedensiz,
Ömrü dolan her yaprak,
Rüzgarına isyan kuşandı,
Parmaklarım artık saçlarındı,
Ve herşeyden sınırsız kalarak,
İçimde bir yığın özlemdi sana,
Tenimden,
Güneşi çeken sıcaklığına,
Tuvalden yüzümü kapatarak,

Ben buydum,
Biliyorum dediğin,
Göğsüme iz bıraktı tebessümün,
Tutunup gecenin suskunluğuna,
Süzüldü aşk,
Karıştı sessizliğin çığlıklarına,
Sonsuzluğa açılan tek penceremden,
Boşalan yorgun uykularına,
Savunmasız,
Kırıldı sancak,
Kuşatılıp dört bir yandan,
Kolların arasında,
Yıldız kuşanarak,
Ben orada öldüm,
Sana alışkanlığım yaşayacak..

Başa Dön