Aynalara Bakmaya Utanacaksın...

Kavuşmak için benliğine tekrar, aynalara koşacaksın. Ama nafile hepsi, aynalara bakmaya utanacaksın...

yazı resim

İhanetin kör kütük zamanlarında, geceden bir parça, hayatımdan bir bütün götürmenin hesabı sorulacak sana. Sıçrayarak uyanacaksın gecenin dördünde, beşinde… Bir yanında derbederlikler bir yanında sevgi suretli bir gölge ve aklının dört bir yanında pişmanlıklar, serzenişler, unutulmamışlıklar…

Sırt üstü uzanacaksın nefes nefese, nereye kaçacağını bilemeden. Geceler dolanacak boynuna, yüreğini sıkacak bin bir acı. Yanında olmayacağım. Sarıldığın sevgi suretli gölgedeki soğuk donduracak seni. Terk ettiğin gibi terk edecek duyguların, mutlulukların seni.

Bir incecik sızı olup akacak içinde geçmişin. Aynalara bakmaya utanacaksın…Üzerine gelecek söylediklerin. Duvarlarda bir tokat gibi çarpacak unuttuğunu sandığın bir dizi hatıra. Kaçış bulamayacaksın. Kapılar üzerine kapanacak. Anahtarlarını en derin nehrin dibinde bile bulamayacaksın. İlk kez kendinden korkacaksın, aynalara bakmaya utanacaksın…

Ziyan ettiğin kalplerde açtığın çukurlar kumla dolarken anlayacaksın. Bir kez olsun ardına bakmadığın, bir kez olsun “ben” demekten vazgeçmediğin için mahkum olacaksın. Sonsuz zincirlerinle kendine bağlanacaksın. Birkaç damla yaş akacak gözlerinden, ağlayacaksın. Asıl ihaneti işte o zaman yaşayacaksın. Aynalara bakmaya utanacaksın…

Üzerine gelen zaman dilimi kıskacına alınca yüreğini, bir ışık huzmesi bile bulamayacaksın. İsmimi seslenmek istesen de sevgi suretli gölgeden kaygı duyacaksın. Yabancı gibi bakacak yüzüne. İçinde okyanusların dalga dalga olup ele geçirecek tüm dünyanı. Tutunacak bir tek dal bulamayacaksın. Aynalara bakmaya utanacaksın…

Bense kendi dünyamda dingin bir denizde ufka açılıyor olacağım. Tasadan uzak, yüreğine uzak, siluetten sıyrılmış gerçekliğin şefkatine teslim edeceğim ellerimi. Sen gökyüzünde tek bir yıldız olup kalacaksın. Kavuşmak için benliğine tekrar, aynalara koşacaksın. Ama nafile hepsi, AYNALARA BAKMAYA UTANACAKSIN…

Başa Dön