Ayrılığa Beş Var

gurbet

yazı resim

Saat kaç be Osman?
Yediye çeyrek var.....
Bulutları görüyor musun;yağmur başlayacak,
Güvercinler bütün yuvalarına çekildiler.
Tren de gelir birazdan,çığlığını duyar gibiyim...
Kimse gelmedi yine değil mi?
Yine el sallayamayacak mıyız o küçük pencerelerden,
Yine ağlayamayacak mıyız ha?
Anam ölmese mutlak gelirdi biliyorum,
Öyle ağlar gibi bakardı gözlerimize,
Dumanlı bir ağıt yakardı yüreğinden,
Sarışın vedalar serperdi yüzümüze yoksul köyümüzden.
Belki de el sallardı arkamızdan,ağlardı belki
Yağmur gibi,sel gibi boşanırdı gözyaşları...
Seni bilmem ama,o zaman ben de ağlardım be Osman,
Yağmur gibi,sel gibi,anam gibi...

Buralarda bir garip bülbül söyler;
Ayrılık vakti gelmiştir,bu son vedadır,
Sabah ayazı son kez sarılmaktadır donmuş bedenlerimize,
Kocatepe'nin yamaçlarında anılarımız son kez yankılanmaktadır.
Yalnızlığımız son biletlerinde kalmıştır İzmit Garı'nın
Ve nihayet,tren son kez görünmüştür üzerinde yorgun rayların...

Saçların...ıslanmış be Osman,
Bakışların ıslak ıslak kımıldamakta,
Ellerin titriyor;
Ellerinden çok yüreğin titriyor biliyorum,
Katar katar göçüyor ciğerlerinden cesaretin....
Hele o cigarayı çekişin;
Her bir hatırayı üfleyişin nefes nefes...
Ürkek bir sonbahar rüzgarı gibi için için yanıyorsun,
Söylesene,ağlıyor musun?...

Saat kaç be Osman?
Yediye beş var,
Ayrılığa beş var.........

24 Ekim 2000,Samsun
Anıl ATİK

Başa Dön