"Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. Pazartesi sendromuyla aynı mantık." – Mark Twain"

yazı resim

Adını koyamadığım,ama bildiğim ne varsa
Usulca kayıveriyor benliğime,
Ve sevdaların efsaneleşmesi,
Ancak acılarla belirginleşiyor birazda.
Koparıp sana sunuyorum meydanları,
İnsanlar gelip geçiyorlar da oralardan,
Hiçbiri fark edemiyor içimizde işleyen çarkları.

Sesimi uçurumlara bırakıyorum.

Aşk mı diyorum şimdi,
Aşk mı bir toyun en amansız yerinde
Hüznü sağarken sen geceleri,
Yıldızları dolduruyorum içime.
Duvarında kopmuş telleriyle asılı gitar
Notasız ezgilerini çalıyor sessizce,
Bense sıfatlaştırıyorum artık her anı.

Kavruk bir Ağustos inliyor avuçlarımda.

Yeniden sisleniyor bak camlar,
Bütün aralıklara adını koyuyorum,
Sözcüklere yeni anlamlar katıyorum,
Yinede aşkı suluyorum her soluksuz kalışımda,
Alışkanlıklarıma yeni alışkanlıklar ekliyorum.
Upuzun bir yankı var sokaklarda,
Ha bire dönüp dönüp vuruyor,
Vuruyor kentlerin daralmış havasına,
Birden bire parçalanıyor kalbim,
Durgun bir acemilik oluyor gözlerimde düşler.

Uç veriyor nisan yeni bir bekleyişe.

Suskunluğa alıyorum oyuncakları,
Oğlum gelemeyecek ve oynayamayacak diye.
Dur diyorum anasına,
Madem ki o yok artık / bırakalım ağlamayı,
Belli ki şimdi şiir emzirme zamanı.
Ki bağrımıza düşen her ayrılık
Kalbimizi çizip duran barandır.
Son kuşlarda yakamozlara düşüyor,
Bulutlar yalnızlığın acısını ağlıyor yeryüzüne,
Geceyle bir dönüyor dağlara esen rüzgarlar,
Üşüyor düşler.
Güneşe bir kala ay üşüyor hala.
Hüzün mü bizim sakladığımız,
Yoksa aynalarda çoğalan yüzümüz mü?

Tüm özlemlerimi sana biriktiriyorum…

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön