"Yazmak, varoluşsal krizinizi bir sonraki sayfaya erteleme sanatıdır." – Samuel Beckett (kurgusal)"

Ben...

'Ben' dedikleri: Dedikleridir... 'Ben' dediğimiz: 'An'lardan oluşur... 'Ben': Yaşadım... 'Ben': Sevdim... 'Ben': Öldüm... 'Ben': Tanrı oldum...

yazı resim

Sevdim, öldüm, yaşadım, acıktım, sıçtım: Kimse görmedi…
Öyle sandım: Bu hayat benim sandım, bu aşk beni öldürür sandım, elbet severim sandım…
Yaşadım: Denedim, taptım, yalvardım, yalnız kaldım…
Sevdim: Annemi, kendimi…
Kendim: Ben olmayan sevdiklerim, babam, kardeşlerim…
Yanıldım: Âşık oldum, oy verdim, küfrettim…
Kimse görmedi herkesi sevdiğimi, kimse anlamadı neden herkesi sevdiğimi…
Âşık oldum: Tanrıya…
Taptım: Sana…
Yalnız kaldım: Komünizme inandım yalnız kaldım, komünizmden vazgeçtim yalnız kaldım, tanrıya inanmadım yalnız kaldım, tanrıya inanmayanları anlamadım yalnız kaldım, yaşadığım her kentten nefret ettim - her kentte yalnız kaldım…
Gözümü kapattım: ‘Ben’i gördüm, ‘an’ı gördüm…
Ben: Kimse görmedi, kimse duymadı, kimse anlamdı...
Herkes: Dedi…

KİTAP İZLERİ

Öyle miymiş?

Şule Gürbüz

Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön