o gün topraktan basimi cikardim
bulutlarin maviligini
günesin sariligini kucakladim
ömrümün ilk esintisine sarildim
tek yapragim ve ince gövdem sallandi
beni üsütmeyen bir serinlik vardi
toprak sicakti
üzerimden kuslar gecti
onlarin ardindan bakakaldim
günes sirtimi yakmaya basladi
yapragim isiniyor
yavas yavas
basliyor yasam
henüz nerede oldugumu bilmiyorum
hersey yeni ve güzel
etrafim fazla yesillik yok
burasi bir orman degil
üzerimden ceylanlar sicramadi
yanima sincaplar yanasmadi
akan bir derenin siriltisini duymuyorum
burasi bana göre degil
olsun
buradayim ve yasiyorum
göreceklerim var biliyorum
köklerimi salip
yapraklarimi geriyorum
titremeye basladim
köklerim sallaniyor
asfalt yolun üzerinden bana dogru geliyordu
kocaman bir gölge
homurdanaraktan
yollari yikayan bir araröz
yanimdan gecerken beni bir güzel isladi
tepemden akip köküme varan su damlalari
beni son mahmurlugumdan uyandirdi
uyandim
ben bir kaldirim cicegiyim
bir heykelin ayakucunda dikilmekteyim
bulundugum yerden herseyi ve herkesi görebilmekteyim
önümden insanlar geciyor
bazilari duruyor ve birseyler mirildaniyor
bazilari selam veriyor
bir keresinde bir kadin agladi basucumda
bir keresinde bir cocuk
tuzlu su damlalari düstü yapragima
ilik iliksu damlalari
cok korktum
yapraklarim sarardi günlercealistim artik insanlarin gözyaslarina
cünkü hepsi herhangi birgün agliyorlar
senede birgün de olsa
en azindan törenlerde agliyorlar
bu tören günlerinde
önce büyük bir sessizlik oluyor
sonra ucaklar bulutlari parcaliyor
sonra top atislari
mehter marslari
bandolar ve mizikalar
nutuklar
siirler
konusmalar
cok konusup yoruluyorlar
aksam olunca gidiyorlar
ve
gece oluyor
ben geceleri cok seviyorum
cildiriyorum
ay isiginda romantik sözlere tapiyorum
cöpcülerin isligindaki hüzüne bayiliyorum
bütün kokularimi saciyorum
ne yaldizli sözler duydum
ne asiklarla tanistim
ne atesli öpüsmeler gördüm
ben bu heykelin etrafinda duran oturaklarda
ask gecede
asiklar gecede
hepsi ürkek bir kedi gibi
siginiyorlar ay isigina
karanlikta acan bu yürekleri cok seviyorum
insanlasiyorlar
taze simit varrrrrrr........
sabah oldu yine
bir kelebek cirpiniyor gözbebegimde
köklerim dolanmis birbirine
bir adam gecti yanimdan
ceplerini üzerime bosaltaraktan
susam
tütün
kagit parcalarini
bana ataraktan
kelebek kacti
yola cikiyor yeni bir gün
bu eski sehirde
hergün bir sürgün birilerine
kavgaci-istirapli-aceleci
insanlar yürüyorlar
yasamak icin sürünüyorlar
eski bir arabanin direksiyonunda
yeni bir bankanin veznesinde
dönercinin vitrininin önünde
bir gökdelenin zirvesinde
sehir cöplügünde
piyango büfesinde
yasamak icin ugrasiyorlar
yasamak icin kosuyorlar
gidip geliyorlar
bense duruyorum
ve onlari seyrediyorum
bir heykelin ayakucundan
hayata bakiyorum
ben bir kaldirim cicegiyim
gördüklerimi anlatiyorum