Anlıyorum ki, yaşamak nefes almak değil,
senin varlığınla nefeslenmekmiş…
Varlığına doyamamışken, yokluğuna dayanamıyorum.
Sensiz tadı tuzu yok bu dünyanın be anne!
Acı çekiyorum bu dünyada,
nefes alamıyorum,
alın yazıma bir dokun anne,
gör bak ateşler içindeyim
ve yanıyorum...
Acıyor yüreğim,
canım yanıyor.
Acılar içindeyim.
Ruhum biçare, yalnız…
Ayaklarım dolanıyor,
sensizlik ayakbağı…
Vurdular beni diz kapaklarımdan
dikilmek istedikçe,
dikilemiyorum ayaklarımın üstüne;
düşüyorum. Düşe kalka yürüyorum.
İyi gün dostları tekmeler atıyor düştükçe,
yerlerde süründürüyorlar.
Öğrendim ki, düşenin dostu olmuyormuş;
kötü günümde sırtını dönenlere dargın,
ben ölüyorum anne...