Yetmiyor dalyanların ağlarına takılan
Umutların kıpırtıları,
Yetmiyor delicesine her geceyi
Sabahlardan uyandıran dalgaların çırpınışları.
Yetmiyor gülüm yetmiyor!
Hasret kurşuni bir ağırlık,
Yakamozlar oltaların ucunda garip sessizlik,
Sevda dağ gibi ağır, dağ gibi mağrur.
Mavzerler siperinden yol almakta nicesine,
Bir kuş konmakta en derin yerinden incesine,
Kanadından dal düşürmekte
Ve koca bir dağ yerle bir edilircesine.
Mağrur, dik yamaçlar inmekte ayaklarına,
Nihavent sözler düşmekte oyuklarına,
Sevenlerin sesinden çığlıklar durgun,
İhanet çıkmış aşkların ayyuklarına.
Çık gel diyecek takaatim yok gülüm,
Sevdan varsa gelirsin, yerle yeksan olur zulüm,
Ömrün bir yanı yaşamaksa, diğer yanı ölüm,
Elimde tükenişlere ant içer grimsi külüm.
Yüreklerden kopanı toplayamaz dalyanlar,
Ağlarına nakışlayamaz yitikleri,
Koyu bir hasrete bulanır gülüm,
Geçilmez, sarp dağların etekleri.
Beni sevmek zordur,
Can kafesinde kuş olmak zordur,
İki bedende tek can olmak zordur,
Yetecek yüreklere bulanmalı;
Postallarına asılı bir kaç yumuk göz,
Palaskasında matarasıdır sevda sevenin..
Sevda sevenindir,
Benim sevdam tek kişiliktir,
Yol vurmak istersen dağlardan,
Sende nakış işle dalyanlardan..
İlgiyle büyür sevdalar, baş eğer dağlar,
Seviyorsan gülüm;
Denizin en ortasında
Dağlara yasla başını.
Senin sevdanda yüceyse
Yıkılmaz aşkların esiri olur
Yakamozlar..
Dilek Kadıoğlu