"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

Bilirsin sanırdım

Duvarlar alışkanlığımızdı hep, /Sırtımızda, / Kırmızı tuğla baskısı mühürler, / Yalnızlık yontardı mahallenin marangozu, / Yalnızlık gibi, /Anlardık...

yazı resim

Bilirsin sanırdım,
İki kapıdan kuzeye bakan bir çocukluktu zaman,
Dar sokaklarda tedirginliği yabancılığın,
Gözlerinle tutunduğun,
Dağlar, /Yalnızlığı ulaşılmazlığın,
Dağlar ki,
Her zaman uzaktı düşlerin rengine,
Kenarı kıvrık defterlerle uzanıp tahta sedirlere,
Tedirginliğinde alabildiğince,
Denizi alırdık avuçlarımız arasına,
Bulutlar sığmazdı yüreğimize,
Kuşlar,
Kuşlara ne demeli bilmem,
Kuşlar bile merhabasında daha özgürce,

Bilirsin sanırdım,
Ezbere geçilen yıllara inat, /İnanmazdık,
Semt pazarından pazarlıklı,
Aynı parfümü kimbilir,
Kaç kıza, kaç yerde pazarladık,
Aynı sevdaya düşeli otobüs arkalarında,
Müzmin kılıkta, /Yağmur zulası,
Kimbilir hangi sevdaları,
Hangi rahibelerle aldattık,

Duvarlar alışkanlığımızdı hep, /Sırtımızda,
Kırmızı tuğla baskısı mühürler,
Yalnızlık yontardı mahallenin marangozu,
Yalnızlık gibi, /Anlardık,
Düşüp peşine hiç yoktan, /Kapı önlerinde,
Islanan dudaklarımızda ıslıksız,
Yalnızlığı,
Yalnız biz çalardık,

Bilirsin sanırdım,
Dümeni kırık gemilerle örtbas ederken uzaklığı,
Maket dünyalarda zehirlenirken zaman,
Yine aynı zaman,
O hiç değiştiğine şahit olamadığımız,
Anadan üryan,
Kurarken hayalleri saatli bir bomba gibi,
Yüzü aşka duran,
Her haritada varılmamış bir limandık,
Her haritada, yerli yerinde olmayan,
Sevdalar dönerdi ardımızdan,
Biz kalırdık,

Böyle yan gelip yatmak mı vardı,
Hesapta çıkılmamış sefer,
Kırgın yüreklerin yeminli avuntusunda,
Bomboş bir şehrin karanlığı,
Hani gök mavisi,
Hani kekik kokusu kanayan yarada,
Bilirsin sanırdım,
Önce umudu aldılar ömrümüzden,
Bir ömür,
Sonra en güzel geceleri,

Kırılan kalkandı bıçaklanan nefer,
Uzaktı çapraz acılar,
Ah çocukluğun bilirkişisi,
Toplandı mevsiminden birer birer,

Sadece yazarak anlatmak değildi,
İçimizdeki isyankar özlemi,
Bilirsin sanırdım,
Hazanda beklemek gibi bir sabahı,
Ölüşen yapraklarla, /Bölüşülmeye hazır,
Vurulmuş bir beden gibi,
Çekip gitmekti bize kalan,

İki kapıdan yüzümüze bakan,
Koskoca bir yokluktu bütün yaşanan...

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön