Kötü bir kaza olmuştu doğrusu. Olay yerine gelen ambulans acı sesler çıkartarak delikanlıyı hastaneye yetiştirmek için var gücüyle yol alıyordu. Derken hastaneye varıldı ve genç derhal ameliyata alındı. Çok kan kaybetmişti doğrusu.
Ertesi gün gözlerini zorlukla açtığında ilk sözü "su" oldu. Susamıştı gerçekten. Hemşire yanıbaşındaki bardağı derhal uzattı delikanlıya.
-Ne oldu nerdeyim?
-Ağır bir trafik kazası geçirdiniz beyfendi. Ama iyisiniz, bir iki güne kalmaz çıkarsınız.
Kızın (hemşirenin) gözleri dolmuştu. Delikanlının "Ne oldu" sorusuna cevap vermeden çekip gitti birden.
* * *
Delikanlı artık iyileşmişti hastaneden taburcu olmak üzereydi. Hemşireye o gün neden ağladığını sordu.
-Babam... Babamla ben de aynı yerde kaza yapmıştık ve... babam sizin kadar şanslı değildi maalesef.
-Üzgünüm, hatırlatmak istemezdim, başınız sağolsun.
- ...
Delikanlı giderken öylece bakakaldı kız ilaç kokulu hastane penceresinden. Ve camın karanlık yüzüne yansıyan yaşlarsa yağmurun izleri değildi...
* * *
Kapı açıldı birden o gelmişti!
-Doktorlarıma teşekkür için gelmiştim. Gelmişken size de bir uğrayayım dedim de..
Kızın gözleri doldu yine.
-Hayrola bu sefer niye ağlıyorsun?
- ...
-Gözüne birşey kaçtığını söylemeyeceksin herhalde?..
- ...
-Bak bunu da sana getirdim gözüne kaçan neyse çıkarır inşallah dedi ve çıkardı gelinliği...