Sarı çayırlar geçiyor
Güneşin sıcaklığında
Belki de kuraklıktan sararmış çayırlar
Bu çayır ki ne baharlar görmüş
Ne hayatlar yaşamış
Belki kuzuların melediği bir otlakmış
Yeni yavrular dünyaya gelmiş
Anneleri ilk defa burda emzirmiş
Belki bir çoban öğle yemeğini yemiş
Ardından o güzel kavalıyla içli bir ezgi tutturmuş
Belki iki sevgili aşk ateşiyle dans etmiş
Masmavi gökyüzüne bakıp hayaller kurmuş
Belki bir anne yavrusunun başını okşayıp
En sevdiği masalları anlatmış
Doğanın güzelliğini göstermiş
Belki bir mutluluk beldesiymiş
Yaşamın güzelliğinin bir kanıtıymış
Ama bütün bunlara rağmen
Yalnızlığa terk edilmiş
Şimdi unutulmuşluk defterinde
Bir sarı sayfa...
