"Her yeni gün, zihninin derinliklerinde saklı olan yaratıcı gücü uyandırmak için bir davettir."

Bir Yudum Öykü

Yağar sahur deminde sofraya ince ince. Gelen oysa meclise miyar olmaz sevince. Gamzesi ışıltılı haza masal perisi. Cümle dertler dökülür o dudağa değince.

yazı resim

Damıtılır güzellik iner şeffaf odaya.
Billûr bakış benziyor ince bellide aya.
Yükselen buğusunda gönül çelen albeni.
Gümüş tepside gelir şehrayinle masaya.

Davetkârdır edası şıngırtılı sedası.
Onun sıcaklığında ufunetin vedası.
Itırı usaresi haz verir gönüllere.
Demlikle çaydanlığın güzellik iddiası.

İftar demine inen demlerin en hasıdır.
Ateşle suda doğan ünsiyet nadasıdır.
Tevazu ikliminde boy veren ince nihal.
Feri sönen gözlerde ışıkların asıdır.

Yağar sahur deminde sofraya ince ince.
Gelen oysa meclise miyar olmaz sevince.
Gamzesi ışıltılı haza masal perisi.
Cümle dertler dökülür o dudağa değince.

Çaydanlıktan demliğe iner muhabbet demi.
Suyun ateşe tavrı,ateşinse sitemi.
Sohbetlere mihenk o dostluğun has bahçesi.
Her katresi eritir sinelerde elemi.

Itırıyla demiyle sohbetlerin süsüdür.
O sıcacık haliyle bir huzur tütsüsüdür.
Işıl ışıl güzellik bardaklarda el eder.
Cem olan güzellikler hep çayın öyküsüdür.
Ankara,18.08.2010 İ.K

Yorumlar

Başa Dön