Hayatımızı kurgularken;
Kuruntularımızı döşedik yüreklerimize,
Arnavut Kaldırımları misali…
Dua için açarken ellerimizi;
Kapkara bulutları avuçladık…
Gümüş kabzalı kılıçlarımızı çekerken;
Deştiğimiz içimizin acılarıydı…
Mahmuzladığımız çıplak atlarımızdı
Koşturan hayal dünyamızda;
Satırbaşlarına yazarken adlarımızı,
Kelimeler üstündeki cambazlığımız
Hiçliğimizin itirafıydı!
Yitip gittiğimiz yollardı sonsuzluğumuz;
Bir biz vardık bizden öte,
Ötelerken benliğimizi iç âlemimizde
Bir varmış bir yokmuş olmuşuz.
Haykırışımız, öykümüz ve biz… Budur…
Cahit Kılıç
İstanbul, 5 Şubat 2010