Suya gül özü sızar buğulanır hayaller.
Demlikle semaverin rüyası bin bir eda.
İpek özlem yumağı çayı bekleyen eller.
Dudaklar susuzluğa buseyle eder veda.
Belli bir saati yok mevsim huzur mevsimi.
Aralanır dudaklar hâl hatır ikliminde.
Rengiyle ahengiyle çay huzur sükûn imi.
Hatıralar işlidir dostluğun kiliminde.
Gül yaprağı incelir gamzesine çiy düşer.
Sükûtun kenarına nazın remzi işlenir.
İnce belliler gelir tepside üçer beşer.
Üşüyen hayallerde ateşle su fişlenir.
Huzur bestesi olur kaşıkla bardak sesi.
Siyahın sinesinden naz destesi derilir.
İz bırakır dudakta cerenlerin busesi.
Nazeninin yoluna ipek halı serilir.
Hazan zamanı bahar nefesiyle kuğunun.
Berrak tebessümüyle geçer tarihe adı.
Itırı huzur verir sayesinde kuğunun.
Geçip gider de yıllar kalır damakta tadı.
Dinginlik fotoğrafı ona dair zamanlar.
Sımsıcak sarar bizi gece gündüz demeden.
Sükûttaki simayı ancak anlayan anlar.
Damak buran afeti getirir istemeden.
Buğulu gül mevsimi zamanın mihenk taşı.
Periler göz kırpar hep billûrdan aynasında.
Katre katre dökülür benzersiz ahenk işi.
Ona şiir yazılır suyun saf rüyasında.
Ankara,24.01.2012 İ.K