Bütün dünyam
Penceremden görünen
Şu dar sokak....
Gün boyu
Yorgun ayaklar gelir geçer / onlarca
(Keşke benim ayaklarım da yorgun olabilseydi.)
Bazen de telâşlı / coşkulu ayaklar.
(Keşke benim ayaklarım da coşkulu olabilseydi.)
Yılların yorgunluğu
Yüzlerin aynasında yansımış
Yaşlı yüzler görürüm bu sokakta,
Tenler buruşmuş / saçlar ağarmış.
Henüz ömrünün kuşluğunda
Çocuklar görürüm / gülleri tomurcuk
(Sekizinde onunda ancak var)
Kanları kaynayan
Gençler de geçer zaman zaman
Kabına sığmayan su gibi / taşkın.
Omuzlarında hayal kırıklıkları
Dudaklarında sevda türküleri,
Kızları nazlı - Elif gibi -
Delikanlıları Karacaoğlan kadar çapkın.
Sabah erken işe giden
Akşamı / yorgun göğüsleyen
Bedenler görürüm.
Kiminin elinde ekmek
Kiminin elinde çanta,
Kimbilir / çantalarda kahır
Belki biraz da hüzün yüklü.
Tanıdık yüzler görünce
Gözlerim aydınlanır simalarında.
İçimdeki kuş
Çıkıp kafesinden
Konar / gülen yüzlerin dudaklarına,
Kederlerimden kurtulurum o zaman.
Bu dar sokakla günüm tükenir
Bu sokakla pencereme iner akşam.
Ama bilmem
Bu sokağın insanlarından hiçbirinin dünyasını.
Her günden ne beklerler?
Ellerine ne geçer?
Çeşmelerinden ne akar?
Ne dolar kaplarına?
İşte öylesine
Bakar dururum bu dar sokağa / penceremden
Başkaları özgürce kanat çırparken
Ben / dört duvar arasında
Ve / sokağa bakan pencerede / yalnız
Hem de yıllarca / bir başıma.
Bütün dünyam bu dar sokak
Ve bu sokaktan geçen insanlar.
Onlar benim farkımda olmasalar
Duymasalar / görmeseler de beni
Ben onlarla avunurum.
Açar / soldururum umut çiçeklerimi
Kiminin yüzüne gülücüğümü
Kiminin ellerine sıcaklığımı
Kiminin ayaklarına / adımlarımı kondururum.
Bu sokakta gördüğüm insanların her biri;
Henüz okumadığım,
Yalnızca adını bildiğim kitaplar,
Ayak basmadığım topraklar gibi.
Ne yer / ne içer her biri
Kim / kime sevdalı
Hangisi / hangi vefasızın peşinden gider
Kim / kime küfreder kızınca,
Şu genç adam
Kimin koynunda uyur geceleri diye
Düşünmekten yorulurum.
Kınamayın dostlar!
Başka ne yapabilirim
Toprağa çakılmış bir telefon direği gibiyse kaderim?
Bir gün / penceremden,
Hiç ayak basmadığım
Bu sokağı görememekten korkuyorum.
Yok başka bir eğlencem,
Yıllardır / bu sokakla
Bu sokağın insanlarıyla avunuyorum.