Acılar götürdüler herşeyimi.Başka şeyde gözüm yok beni bana verin yeter.Kendimi tanıyamıyorum aynalarda.Yıllanmış insanların tebessümden uzaklaşmaya yüz tutmuş çehrelerini hatırlatır bana.Tanımsız benliğime mahkum eder camdan kelepçeler.Gardiyan olarak acılarımı tayin eder başıma.Hiç terketmez acılar beni biran olsun kurtulamam.Nefes almanın bile külfet olduğunu hissettirmektir görevi.Hayatın parmaksız piyanistinden bir musiki işitene kadar rahat bırakmaz seni.Bazen kırmak geliyor içimden camdan kelepçeleri ama kıyamıyorum kendime elim acır diye.Hep duyarız ya her şerde hayır her hayırda bir şer.Anlatır gerçekleri belli etmeden eğilir kulağına ve parmaksız piyanistin selemını fısıldar.Gardiyan artık ihtiyacın olmadını anlayıp istifa dilekcesini verir camdan kelepçelere.Tek tek veda eder acılarım.yapılacak işin suyun yüzüne çıkmak olduğu anlaşılır artık.Her nefesinde şükredersin yaşadığın için.Hala yaşadığın için.Geri döner kucaklarsın sevdiklerini.Emin ol karşılıksız kalmaz hiçbirzaman uzanan el.Belki fani,belki ruhi korkma uzanmaktan sakın.Yapı taşı sevgidir çünkü dünyanın…
YZKİTAP İZLERİ
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa
Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

