yıldızlar vardı geceleri benimle paylaşan
bulutlar vardı yıldızlarla aramdaki o büyülü
bağı kıskanıp aramıza perde gibi giren
yine de sevdim bulutları da
çünkü onlar yaşam verirdi yağdırdıkları yağmurlarla
ormandaki ağaçlara
kumlar vardı...
sahilde kalaler yapardık o kumlarla
dalgalar yıkardı daha sonra
ama ben dalgaları da sevdim
geceleri yıldızları seyrederken
eşlik ederlerdi senfonileriyle bana
ağaçlar vardı penceremden baktığımda konuşurdum onlarla
odama hiç güneş girmezdi o ağaçlar yüzünden
ben yine de sevdim ağaçları
çünkü küçük dostlarım kuşlara
sığınmaları için olurlardı bir yuva
dağlarım vardı...
uzaklardaki dostlarımla aramıza
bir sınır gibi girerlerdi
ama ben dağları da severdim
ağaçların yuvası da dağlardı çünkü
şimdi...
şimdi hepsinden uzakta
büyük bir boşluğun ortasındayım
ne yıldızlar, kumlar, ne ağaçlar...
ne güneş, ne kuşlar ne dağlar ne de gökyüzü
hepsini aldılar elimden teker teker
bana mutsuzluğu, umutsuzluğu
ve çaresizliği bıraktılar
Çaresizlik
birşeyler vardır anlam taşıyan,güvendiğimiz,umudumuz olan... ve birden bakarız ki aslında hiçbiri yokmuş...