"Yazarlar, ölümsüzlük arayan sineklerdir; editörler ise sineklik." - Dorothy Parker"

Çay ve Kahve Atışması

yazı resim

Kahve:
Bakır cezve altında köz benim için yanar .
Kırk yıl gölgem çekilmez uzar gönül dağına.
Tadım acı da olsa anan hayırla anar.
Takılırım dostların ipek gönül ağına.

Çay:
Gölgeyle işim olmaz içim dışım bir benim.
Berrak türküler söyler ince belli benimle.
Günün her saatinde ışıl ışıl bedenim.
Anlatırım dostluğu gamzemde ince imle.

Kahve:
Ben esmer güzeliyim Belkıs’ın diyarından.
Adım Yemen dilberi geçer hep kitaplarda.
Kallavi fincanların haberi yok yarından.
Fağfuri zamanlarda ben varım hitaplarda.

Çay:
Harflerin ışığına fer olur da nefesim.
Kuğularla yarışır doldurduğum bardaklar.
Kaşık bardak sesinde yankılanırken sesim.
Su ateşle el ele şen bu yüzden çardaklar.

Kahve:
Köpüğümün sureti albenin bestesi.
Çın çın öter sarayım fiske vursa güzeller.
Özümde biriken sır hatır gönül destesi.
Dokununca gülümser tenime zambak eller.

Çay:
Tenim zaten billurdan her hâlim albenili.
Çaydanlığın isinde Leyla’nın sürmesi sır.
Yalnızlığın iklimi olsa da Mecnun ili.
Hikâyem sürecektir bu minvalde kaç asır.
Ankara, 27.02.2013 İ.K

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön