Çayın romanını yazdım şiirle
Burnunu kıvırıp geçti ekabir
Dedim işim olmaz benim kibirle
Tevazu demiyle ahde vefa bir
Çaykur hiç bakmadı dönüp bu yana
Demedi ki bunlar çaya dair sır
Koymadı şiiri çayla yan yana
Sözümüzü sandı galiba kısır
Yine de bıkmadık çayı övmekten
Ehlidil ehli hal anlar dedik hep
Toz çıkarıp halı kilim dövmekten
Bulamadık başka ahvale sebep
Çayımız hep berrak ve albenili
İsli çaydanlıkla ünsiyetimiz
Biliriz Rizedir çayın has ili
Değişmez çaya hüsnü niyetimiz
Çay iklimi görür bizden itibar
Demlik derununda bin bir güzellik
Bilen bilir onda hazineler var
Çaya şiirimiz ne son ne de ilk
Yazmak ve okumak bir de çay içmek
Sade dünyamızın tek ihtişamı
Çay renkli kaftanı özenle biçmek
Uzaktan sevdik hep Halepi Şamı
Deme ne alaka bu iki şehre
Atamız ötemiz Halep Türkmeni
Yıkıldı oralar sitemler *dehre
Avutmaz Leylalar bu yüzden beni
Biz çayı severiz çay bizi sever
Nakış nakış işler huzuru suya
Sinemiz bir kepez dalgalar döver
Varamayız çay içmeden uykuya
Ankara, 28.04.2016 İbrahim Kilik
*zaman